İçmimarlar Odası Eski Genel Başkanı Akın YILDIZ ile içmimarlık üzerine

2 2.314

Yıllarca İçmimarlar Odasında, mesleğimiz adına hizmet etmiş ve İçmimarlar Odasına en etkili dönemlerinden birini yaşatmış İçmimarlar Odası Eski Genel Başkanı Akın Yıldız ile önemli bir söyleşi gerçekleştirdik. Kendisine, mesleğine ve meslektaşlarına olan ilgisinden ötürü şükranlarımızı sunuyoruz.

Sizler için içmimarlık mesleği adına en önemli soruları sormaya çalıştık…

akin_yildiz

Eşref Zeki PARLAK: Öncelikle şunu sormak istiyorum: içmimarlık mesleğini icra eden mimarlar varken şimdi bir de mühendisler hatta kimyagerler çıkmaya başladı. Bu durumu neye bağlıyorsunuz ve nasıl değerlendiriyorsunuz?

Akın YILDIZ: Bunu mesleki örgütlülüğümüzün son derece zayıf, içmimarların birlik ve beraberlikten uzak ve her şeyden önemlisi içmimar ünvanı almak için kayıt olduğumuz ve bize sadece ufacık bir kimlik ile ünvan veren mesleki örgüt olan İçmimarlar Odasının gayet organizasyonsuz ve dikkatsiz çalışmalarına bağlıyorum…

Eşref Zeki PARLAK: Benim şahsi fikrime ve danışıp görüştüğümüz öğretim görevlilerine göre içmimarlık mesleğinin tanımı yeniden oluşturulmalı. İçmimarlık bölümü son sınıf öğrencisi mezun olma arifesinde bu soruları halen daha sorabiliyor. Ve benim şahsi fikrime göre sıkıntıların temelinde tanım konusu da yatmaktadır. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Akın YILDIZ: Aslında mesleğin tanımında çok büyük sıkıntı yok ancak hepimizin bildiği gibi içmimarlık demek detay demek, içmimarlık demek mekan ve malzeme tasarımı demek, her şeyden önemlisi içmimarlık demek mekan doktorluğu demek… Mesleki terimlere önem verip bu konuları okullarımızda eğitim gören genç meslektaş adaylarımıza aşılamak gerekir.

Diğer en büyük eksik ise içmimarlık bölümlerinde bulunan eğitim görevlisi hocalarımızın çoğunluğunun mimarlardan oluşmasıdır. Dolayısı ile içmimar öğretim görevlisi sayılarının çoğaltılması gerekmektedir.

Eşref Zeki PARLAK: İçmimarların meclisten hangi haklarını talep etmesi gerekiyor? Bu konuda içmimarlar odasının nasıl bir çalışma izlemesi gerekiyor? Bizim istememiz gereken haklarımız neler?

Akın YILDIZ: Bu konu benim başkanlığım zamanında son aşamaya getirilmişti. Ancak yeni gelen yönetimler bu konu ile ilgilenmediler ve her zamanki gibi pasif durarak mesleki dayanışmanın zayıf olduğunu gösterdiler.

Benden sonra yönetim kurulu başkanı olan sayın Turhan Tektürk ve ekibi, dönemin bayındırlık bakanını ziyarete gitmişler ve Sayın bakan “Böyle bir meslek mi var?” diyerek yönetim kurulunu şaşırtmıştır. Aslından burada şaşırılması gereken Sayın bakan değildir. Şaşırılması gereken kişiler bu değerli örgütlülüğü ele alan ve ipi göğüsleyen Yönetim Kurulu başkanı ve ekibidir. Sen oda olarak mesleğini bağıra bağıra savunmaz isen ve pasif durursan; bizim işimizi kimyagerler de yapar, mimarlar da yapar, boyacılar da yapar ki; yapıyorlar da…

Ben, başkanlık dönemimde yıllardır TMMOB’den geçmeyen ve mimarlar odasının sürekli itiraz ettiği mahkemelerde süründürdüğü konu olan SMM yönetmeliği konusu tek görüşmede onaylattırdık. Ve sorunsuz bir şekilde halledildi. Ayrıca İçmimarlar Odası için şunu da ifade etmek istiyorum; eğer sen hakkını aramaz isen ve bunu uygun yollar ile yapmaz isen sayın 2500’lerde kalır ve birlik olamazsın…

Bakın; odamız kaç yılında kurulmuş, peyzaj mimarları odası kaç yılında kurulmuş. Aramızda yaklaşık 20 yıl kuruluş tarihi farkı var. En eski oda neredeyse biziz. Peyzaj mimarları odası 5000 kişilerde biz ise hala yerimizde sayıyoruz…

Gideceksin meclise, önergeni sunduracaksın, ilgili komisyon ile görüşeceksin, bakana çıkacaksın odaya davet edeceksin. Daha sonra tüm devlet dairelerine bu mesleğin kadrosunu açtıracaksın. Ve her şeyden önemlisi bir yapının ruhsatı alınırken 5 kişinin onayı gerekmektedir. Ve bu onay olmadan ne ruhsat alabiliyorsunuz ne de inşaata başlayabiliyorsunuz.

Bu 5 müellif: İnşaat mühendisi, Makina mühendisi, Elektrik mühendisi, mimar ve her ne hikmet ise peyzaj mimari.

Biz neden yokuz?

Ne denen önemli yerde yokuz???

Oda, oda olarak görevini yapamıyor ise bu görevi bilgili insanlar yapsın derim…

Eşref Zeki PARLAK: İçmimarların büyük bir bölümünün mesleğine bu kadar ilgisiz olmasını neye bağlıyorsunuz? Mesela özel yetenek sınavları içmimarlık mesleğini diploma almak için en iyi alternatif bölüm olarak algılatıyor. Hatta birçok kişi içmimarlıktan mimarlığa yatay geçiş yapabileceği hayalleri ile bölüme giriyor. Bu konudaki değerlendirmeleriniz neler?

Akın YILDIZ: Çok güzel bir soru ve çok önemli bir soru teşekkür ederim.
Gençler liseden mezun oluyor ama hangi mesleği seçeceği bilgisinden mahrum olarak mezun oluyorlar.
Üniversite adayları, içmimarlık mesleğinin amaç ve niteliklerini bilmeden, tabii girişi de kolay olan ve çoğu özel üniversitelerde eğitimi de verilen içmimarlık mesleğine bilinçsizce giriyorlar. Keza bölüm sanatsal bir bölüm olduğu için eğer kişi isteksiz bir şekilde bu bölümü tercih ettiyse ödevlerini dışarıdan destek alarak yapıyor. Hatta kimileri yaptırıyor…

Sözel bölümlerde ödevlerinizi dışarıda yaptırmayı düşünmezsiniz fakat içmimarlık bölümde dışarıdan destek alabiliyorsunuz. Ödevimi dışarıda yaptırır dersimi geçerim diyen isteksiz öğrenci, dışarıdan aldığı destek ile ancak 2 sınıfa kadar hatta 2. sınıfı bitirene kadar yararlanabilir. Ama en zor sınıf olan 3. sınıfta öğrenci mutlaka takılıyor ve eğer bilinçsiz ve de isteksiz ise 3. Sınıfı bir türlü geçemiyor…

Yani genel olarak isteksiz birisinin bu bölümü bitirmesi çok zor…

Eşref Zeki PARLAK: Özel üniversiteler, özel yetenek sınavından ve de özellikle içmimarlık bölümü üzerinden çok ciddi bir gelir elde ediyorlar. Diğer bölümleri ise genel olarak içmimarlık bölümüne girmek isteyen adayları yönlendirme ile dolduruyorlar. Bu konudaki düşünceleriniz neler?

Akın YILDIZ: Bunun suçlusu kim? Tabii ki YÖK ve ÖSYM.

Sen bu değerli sanat bölümünü yetenek sınavı ile yapıyorsan; hakkını ver! 2 hatta 3 aşamalı bir sınav yap ki öğrenci sınavda gerçek yeteneğini göstersin.

Yalandan bir sosyal soru bankası öğrencinin önüne koyuluyor ki bu sorularda güncel sorular soruluyor. Bu kadar saçmalık olur mu siz bana söyleyin?

“İçmimarlık bölümü ile o gün kim milletvekili oldu?” Ya da buna benzer saçma sapan sorular ile sen nasıl içmimar seçersin?

İşte bu odanın da son derece gevşek davranması ve bu konuya yeterince önem vermemesini gösteriyor.

Özel üniversiteler, bu tür basit sorular ile öğrenciyi içmimar mesleğine adapte edip yetiştirmeye çalışıyor.

Eğer geçek içmimar yetiştireceksen her şeyi başından ciddi bir çalışma ile organize edin ki diğer meslek dallarında olduğu gibi içmimarlıkta da bağlılık olsun.

Eşref Zeki PARLAK: Öğrenciler yetenek sınavı ile mi, yoksa puan ile mi üniversitelere alınmalıdır? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Akın YILDIZ: Puanlı yaparsanız sınavları; kişi bu bölümün geleceğini sorgulayarak seçimini yapar.

Yetenek sınavlı yaparsanız da 1) Güzel sanatlar lisesi mezunları 2) belirli kurslar ile sınava hazırlanan kişiler içmimarlık mesleğini seçmek ister.

Her ikisinde de öğrenci gerçek içmimar olmaya aday öğrencidir.

Eşref Zeki PARLAK: Pekiya fakülte kargaşası? Mimarlık fakültesinde de içmimarlık var tasarım fakültesinde de güzel sanatlar fakültesinde de?

Akın YILDIZ: Şimdi o aslında fakülte olarak şöyledir:
Güzel sanatlar fakültesi, tasarım ve mimarlık fakültesidir.
Yani bu fakülte birçok bölümü içerdiğinden çok parçalı bir fakültedir.
Aslında fakülte tek ve bu şekilde olmalıdır.
Sonuç olarak bakarsanız hepsi sanat bölümüdür.

Eşref Zeki PARLAK: Peki son olarak; içmimarlık mesleği ve sektörü hakkında sizin söylemek istedikleriniz ve üzerinde durmak istediğiniz şeyler neler?

Akın YILDIZ: Meleğimiz çok kıymetli ve değerli bir meslektir. Bizler insanların mekânlarını hatta hayatlarını tasarımlarımız ile yönlendirmekteyiz. Dolayısı ile Odamız ve biz üyeler, birlik ve beraberlik içerisinde daha güzel yarınlar için savaşmalıyız.

Teşekkür ederim.

Eşref Zeki PARLAK: Bu değerli bilgilerinizipaylaştığınız için biz teşekkür ederiz.

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.