Summa Genel Merkez Binası
Türkiye’nin en büyük uluslararası inşaat şirketlerinden biri olan SUMMA, İstanbul’un iş merkezi olan Levent’e daha yakın olmaya karar vererek, 2012 yılının sonlarında Seyrantepe çevre yolu bağlantı noktasında bulunan metruk denebilecek bir yapıyı satın aldı. Mimari açıdan oldukça gelişmiş olan merkezi iş alanına yakın olmasına rağmen, yeni yapının bulunduğu bölgede daha geniş bir imar planı hazırlanmakta olduğundan yeni bina inşaatı yasağı bulunuyor. Bu nedenle SUMMA’nın tek seçeneği mevcut yapıyı kullanarak yönetmeliklere uygun bakım ve iyileştirmelerin yanı sıra binada depreme dayanıklılık çalışmaları yapmaktı. Esas olarak bu durum, yapıyı önceden belirlenmiş yapısal bir şablon ve döşemeden döşemeye yüksekliğe sahip yeni bir bina olarak düşünmemiz gerektiği anlamına geliyordu.
Müşteri, ilk olarak gayri resmi ve sınırlı bir yarışma düzenleyerek birkaç mimarlık bürosunun fikirlerini aldıktan sonra, SUMMA’nın vizyonunu en iyi temsil eden yaklaşımı sunan AVCI Architects’i seçti. “Bitişik nizam” konumu nedeniyle projenin cephe tasarımına odaklanacağı baştan açıkça belliydi. Bina ayrıca Maslak bağlantı yolundan merkezi iş bölgesine girişte de en çok göze çarpan yapıydı. Teraslama nedeniyle ön, arka ve yan cephe konuları önem taşıyordu ve en kayda değer ve önemli özelliği olan bu gürültülü bağlantı yoluna bakan Kuzey cephesi, tasarımın en önemli unsuru haline geldi.
Çevresel açıdan bakılınca, yapının Kuzey cephesinin güneş kontrolü için korumaya ihtiyacı yoktu ve bu nedenle tamamen şeffaf bir cam cephe kullanmak mümkün hale geldi. İlginç bir şekilde, talepler arasında, en yüksek tavan yüksekliğine sahip giriş seviyesinde ve birinci katta, mekanik araç istifleme sistemli, iki katlı bir otopark şartı bulunuyordu. Otopark katlarının, doğal hava akışına izin verecek şekilde atmosfere açık olması gerekiyordu, fakat açıkçası bizim yaklaşımımız, bu alanda otopark görünümünden uzak, farklı bir kompozisyon yaratmaktı. Böylece, ofislerin ve otoparkın ana girişleri birbirine zıt taraflara konumlandırıldı ve binanın ön kısmındaki caddeyi renklendirmek için ikisinin ortasına küçük bir kafe/dükkân yerleştirildi. Ana otopark seviyesi, ilerideki arabalar için perde görevi gören bir “yaşmak” sağlayan, antrasit renkte ince taneli açık alüminyumdan dikey panjurla desteklenmiş, korten çelikten, büyük ölçekli bir panjur katmanla ayrıldı. Çatı saçağı / geçit gibi başlayan kalın metal bir kaplama, korten çeliğin etrafını sararak kompozisyon için net bir temel oluşturdu. Daha sonra bu unsur ikinci kattaki ofis seviyesi için bir terasa dönüştü.