Boston’da, Harvard ve MIT üniversiteleri arasında stratejik bir noktada yer alan Café ArtScience Mathieu Lehanneur tarafından tasarlandı.
1000 m2‘nin üzerinde, bilimsel, entellektüel ve sanatsal tartışmaların yapıldığı Café ArtScience Kafesi yeni bir denklemi temsil eden hibrid, çok amaçlı bir salon: Restoran + Oditoryum + Bar + Konsept Mağaza + Sanat Galerisi = Fikirler
Café ArtScience, yarının dünyası üzerine konuşacak bilim adamlarını, sanatçıları, öğrencileri ve yatırımcıları aynı masa etrafında toplayan bilimsel laboratuar ile edebiyat kafesi arasındaki bağlantıyı sağlıyor.
Tasarımcının sözleriyle: “Büyük buluşlar ve keşifler genelde bir çalışma masasının arkasında şekillenmiyor. Arşimet banyodayken, Newton bir ağacın altındayken, Steve Jobs ise garajdayken en önemli buluşlarını yaptı. Café ArtScience bütün bu fikirleri biraraya getiriyor.”
Fransız tasarımcı ve Harvard Üniversitesi’nde Profesör David Edwards’ın birlikte fikir ürettikleri bu projede fikirlerin gelişme potansiyelleri üzerine düşünülmüş: toplantılardan işbirliklerine, sezgiden projeye, beyin fırtınasından iş planına, galeriden mağazaya…
Güneşin doğuşundan batışına kadar Boston’ın en zeki beyinlerine hizmet veren Café ArtScience’da kahvaltının yanı sıra öğleden akşama kadar kokteyller de servis ediliyor. Masalar bazen profesyonel toplantıların bir elemanı olurken, bazen de gurme menülerini taşıyorlar. Yeşil kadife koltuklar ise konfor ve karşılaşmaların bir simgesi. adeta.
Mekanda duvar ya da bölücü kullanmayan Lehanneur, bunun yerine akışı gösteren ve işlevleri ima eden nesneler yerleştirmiş. Siyah bir petek şeklinde olan oditoryum altıgen forma sahip ve yinelenen bir motifle damgalanmış. Bu mekanda konferanslar, yaratıcı atölyeler yapılabiliyor ve aynı zamanda özel yemeklerin yenebildiği VIP odalarına dönüşebiliyor.
“Beynimizin zevke olduğu kadar entellektüel uyarımlara da ihtiyacı var.” diyen Lehanneur bu iki hemisferi birleştirmenin vakti geldiğine ve Café ArtScience’da bunu başardığına inanıyor.
