Ev iç mekan tasarımı ya da halk dilinde ev dekorasyonu tasarım dünyasının önde gelen ve en önemli tasarım ihtiyacından birisidir. Zira insanlar hayatlarının önemli bir bölümü bu yaşam alanında geçirirler. İnsanlar, binanın çevre ve mimarisinden ziyade ağırlıklı olarak evin iç mekan kısmı ile etkileşim halindedir.
Bu yazıda ev iç mekan tasarımının önemli kriterlerini ele alırken özellikle yaz sezonu ile artan evlilikler vesilesiyle yeni evlenecek çiftlere de bazı tavsiyelerde bulunmak istedim.
Bir ev alırken birçok faktöre dikkat etmek gerekir. Binanın çevre ile etkileşimi, iklim koşulları, konumu vb birçok konu ele alınası önemli faktörlerdir. Tüm bu önemli faktörleri değerlendirdiniz ve evi satın aldınız. Şimdi asıl önemli konu; yani evin iç mekan tasarımı konusuna sıra geldi. Hayatınızı içinde geçireceğiniz en önemli konu üzerine; yani ev iç mekan tasarımı üzerinde duracağız…
Evlerde objelerin çokluğu, yoğunluğu, kapladığı alan(hacmi), duvarların, objelerin ve ışığın rengi, kullanılan malzemelerin türü gibi birçok faktör evdeki bireyler arasındaki iletişimde etkilidir. Tüm mekansal algının psikoloji üzerinde derin izdüşümleri vardır. Bilinçaltı algı, zamanla mekansal psikolojinin sirayetlerini kişinin hal ve davranışlarına yansıtmaya başlar. Buradan yola çıkarak size sırasıyla ev tasarımınızda(dekorasyonunuzda) dikkat etmeniz gereken önemli tavsiyelerde bulunacağım.
İşte Tavsiyeler:
– Öncelikle evinizi dekore ederken bütçenizi mümkün olduğunca istekleriniz doğrultusunda harcayın. Zira yaşadığınız yere yatırımınız en mantıklı yatırımınız olacaktır.
– Önceliklerinizi bir kağıda not edin. Kendinize “Nasıl bir ev istiyorum?” sorusunun cevabını sorun ve buna göre bir öncelik listesi hazırlayın.
– Özellikle yeni evli çiftler için şunu önemle arz etmek isterim; evinizde mutlaka loş ışık kullanımı için alternatif aydınlatma modülerleri tercih edin. Bunun sebebi; mevcut aydınlatmalar odanın neredeyse tamamını aydınlatırlar. Bu çiftler için evde yalnızlık hissi uyandırabilir. Gözün üçüncü kişiyi aramasına sebebiyet verebilir. Eşinizle birlikte olmak yalnızlık hissinizi tam kapatmayabilir. Fakat loş (indirekt/indirect/dolaylı) aydınlatma modülleri kullanırsanız mekansal algının bir kısmı kapanacağından evdeki boşluk hissini örtmüş olursunuz. Fazla ışığın gözünüzde ortaya çıkarttığı bu boşluklar eşiniz ile geçirdiğiniz vaktinizi daha verimli ve keyifli hale getirecektir. Eşler, birbiri için daha çok ön plana çıkacaktır.
– Aydınlatmalarda soğuk renkler kullanmayın. Daha çok sıcak renkleri tercih edin. Sıcak renkler boğucu olmasın. Mavi ve mavi tonlarının açığa doğru olan renk tonları soğukluk hissini arttırır. Evde soğuk renkte ışık kullanımı aile içi iletişimi doğrudan etkilemektedir. Sürekli sıcak renk de belli bir süre sonra sizi rahatsız edebilir. Bazen bunu soğuk bir tonla aynı anda kullanmak ve harmanlamak isteyebilirsiniz. Özellikle yaz aylarında soğuk renkli bir aydınlatma kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir. Evinizde her iki renk modülünü de bulundurun. Ama sıcak renkler öncelikli tercihiniz olsun. (Zamanla ne demek istediğimi anlayacaksınızdır)
– Evinizin duvarlarında açık ton renkler kullanın demeyeceğim. Zira koyu renkler de insanın psikolojisinin bir besinidir. Fakat hangi rengi kullanacaksınız kullanın bu renkler keskin olmamalı, geçiş renkleri olmalı. Pastel renk tonajları olmalı. Bu hem ruhi dinginliğinizi sağlayacak hem de kullandığınız boyadan çabuk sıkılmamış olursunuz. Keskin renklerden çabuk sıkılma olasılığınız geçiş renklerinden sıkılma olasılığınızdan yüzde 68 daha fazladır.
– Evinizi tıka basa eşyalarla doldurmaya çalışmayın. Az ve öz eşya kullanımı evde ferahlık sağlar. Evde boğulmaz ve daralmazsınız. Aksi taktirde insan belli bir süre sonra eşyalarla dolu evde kendine nefes alacak yer aramaya başlıyor. Çoğu kişi bu durumdan ötürü kendini evinde durmaktan ziyade kendini dışarı atmak isteğine kapılır.
– Evinizi abartıya kaçmadan süsleyin. Ufacık bir ayrıntı bile evinizde sebepsiz mutluluğunuzun ve huzurunuzun anahtarı olabilir.
– Evdeki her eşyayı birbiri ile kombine edin fakat bu herşeyi aynı renk tonunda alacaksınız demek değildir. Duvarlardan vb nesnelerin renkleri dışına çıkabilir, bu renklerin kolaylıkla kombine olabileceği alternatif renkler ile evinizi daha yaşanabilir kılabilirsiniz. Bu otomatik olarak evde bir kontrast oluşturacaktır. Bir dipnot düşelim; çok fazla renk kullanımı içinizi daraltır. Bir kaç renk tonajı üzerinden gitmeniz mekanı daha zevkli kılacaktır.
– Mümkün olduğunca gün ışığından faydalanın. Gündüzleri karanlık olan bir evde mutlu olmanız mümkün değildir. Pencerelerinizdeki bu ayrıntıya dikkat edin!
Tüm bu ayrıntılar evinizdeki huzurun önemli birer parçasıdır. Ömrümüzün önemli bir bölümünü geçirdiğimiz yuvalarımızdaki ufak ayrıntılar zaman ile kişiliğimize sirayet eden önemli birer unsur haline gelirler. Kendinizi nasıl hissetmek istiyorsanız ona göre bir ev tasarımı üzerinde durun.
Şimdilik ev dekorasyonu konusunda ana konulara yüzeysel olarak değinmiş olalım. Bir ev iç mekan tasarımında dikkat edilmesi gereken birçok ayrıntı vardır. Ve bu konuları mutlaka bir profesyonel iç mimara danışmanızı öneririm. Evinize özel bir tasarım istemiyorsanız bile evinizin dekorasyonu için iç mimarlardan dekorasyon danışmanlığı istemeniz size farklı bir vizyon katacaktır.
İç mimarlardan danışmanlık almaktan korkmayın; bu zannettiğiniz gibi pahalı bir şey değil. 🙂
Not: Tasarım ve dekorasyon birbirinden bağımsız iki farklı terimdir.
(Soru veya sorularınız için başlığın altına yorum yazabilirsiniz)
Eşref Zeki PARLAK
Y. İçmimar
Aydınlatmaya dair bilgiler için teşekkürler. Renk konusundaki önerilerinize kısmen katılıyorum. Herkesin renk toleransı farklı olduğundan, düşük kontrast, geçişli renkler gibi önerilerle ideal ev renklendirmesini tek bir formüle indirgememek gerektiğini düşünüyorum.
Ve katılıyorum size:
İç mimarlardan danışmanlık almaktan korkmayın; bu zannettiğiniz gibi pahalı bir şey değil. 🙂
ve
Mimari renk danışmanlarına danışmaktan korkmayın; bu zannettiğiniz gibi pahalı bir şey değil. 🙂
Sevgiler, başarılar…