Akın Hukuk Ofisi

Dicle Hökenek’in tasarladığı Akın Hukuk Ofisi, 1990 yılında EAA tarafından tasarlanan ve 1992 yılında yapımı tamamlanan Akatlar Maya Meridyen’de yer alıyor.

• Proje Yeri: Akatlar, İstanbul
• Proje Ofisi: Dicle Hökenek Architecture
• Proje Tipi: Ofis
• Tasarım Ekibi: Dicle Hökenek
• İşveren: Avukat Ümit Akın
• Fotoğraf: Mehmet Arda
• Proje Başlangıç Yılı: 2011
• Proje Bitiş Yılı: 2011
• İnşaat Başlangıç Yılı: 2012
• İnşaat Bitiş Yılı: 2012
• Toplam İnşaat Alanı: 300 m²

Dicle Hökenek Architecture tarafından iç mimari tasarımı gerçekleştirilen ve 2012 yılnda yapımı tamamlanan ofis, ulusal ve uluslararası davaların çözümü ve yönetimi konusunda hukuki destek veriyor.

Tasarımcı projesini anlatıyor:

“Mevcut mekan öncesinde bireysel çalışmanın esas olduğu, borsa işi ile ilgilenilen dolayısı ile birçok kapalı küçük birimin yerleştirildiği bir yapıydı.

Kullanıcı talebi, yeni yapılanma ile birlikte kapalı bir ofis düzenindense , müşterilerin karşılanabileceği bir giriş ve bekleme alanı, ön görüşmelerin yapılabilineceği küçük alanların oluşturulduğu, toplantı odası, partner odaları, dinlenme odası, arşiv ve açık ofis düzeninde çalışılabilecek bir düzenlemenin oluşturulması yönündeydi.

Bütün bunlar etüt edilirken mekanın mevcut yerleşimi tamamen gözardı edildi. Giriş alanında var olan mutfak, karşılamanın yerleşimi yapıldıktan sonra binanın cephesinden doğal ışık alan resepsiyon arkasında planlandı. Böylelikle giriş alanı sınırları duvarlarla örülmeden tanımlanan bir karşılama ve geçiş alanı olarak düzenlendi. Mevcutta yer alan oda bölüntüleri tamamen iptal edilerek, toplantı odası, 2 adet partner odası ve printer odası yeniden boyutlandırıldı.

Yapının mevcut cephe tasarımı iç mekandaki kurguda da etkili oldu. Modüler cam ölçülerin yer aldığı cephe alanına sırası ile toplantı odası, 2 adet avukat odası ve printer odası yerleştirildi. Bu kapalı mahallerin, açık ofise geçilen koridor cephesi bütünüyle cam olarak tasarlandı, böylelikle koridorun karşısında yer alan kütüphane cephesi ile görsel teması kesilmedi ve mekanlar kapalı küçük birimler olmaktan çıkarıldı. Diğer çeperi kütüphane olan koridorun sonunda tamamen doğal ışık alan, açık oturma düzeninin yapıldığı avukatların çalışma alanı konumlandırıldı. Bu alanda açık ofisin gerektirdiği tüm depolama ihtiyacı, pencere altlarında yer alan dolaplarla çözüldü. Genel yerleşim kararı aydınlatma tasarımında da etkili oldu. Masaların yerleşimlerinin yapıldığı alanlarda tavanda modüler pleksi grid aydınlatma yerleşimleri yapıldı.

Ayrıca bu alanda kütüphane çeperinin devamı olan bir arşiv alanı ve özel görüşmelerin yapılacağı bir oturma alanı planlandı. Böylelikle açık ofis ile keskin bir ayrımı olmasa da bire bir görüşmeler ve dinlenme amacı ile tanımlı bir alan yaratıldı. Arşiv ihtiyacı kapalı bir mekan yerleşimindense hareketli çelik raylı arşiv dolapları ile sağlandı. Bu endüstriyel dolaplar bekleme alanında grafik olarak öne çıkarmak amacı ile kırmızı renkte uygulandı.

Kurucunun odası tamamen yeniden etüt edildi. Çalışma masası aynı zamanda 4 kişinin küçük toplantılarını yapabileceği şekilde kişiye özel olarak tasarlandı. Arkasındaki duvar yüzeyi tamamen bir depolama alanı olarak mobilyadan yeniden oluşturuldu.

Mekanın genel karakteri tüm duvar yüzeylerinin farklı malzeme tanımlamaları ile yorumlanması ile şekillendi. Bir yerde yönlendirici ve bölücü bir unsur olarak duvar, kütüphane olarak karşımıza çıkarken yönetici odasında fon olarak düşünülen arka duvar aynı zamanda bir vestiyer ve depolama alanı olarak planlandı. Tüm cam bölücülerle birlikte dikey perde kullanımı ile istenildiğinde içe dönük kapalı mekanlar oluşturulabilmesi düşünüldü.

Ana malzeme kararları zeminde luxury cement 60*60 seramik, mobilyalarda doğal dokusu ve rengiyle Amerikan cevizi ahşap kaplama ve gri renkte lake, giriş bölümünde ise zeminde meşe lamine parke ve bankoda beyaz mat lake mobilya tercih edildi.

Ofis yapılarında en önemli tasarım konusu olan aydınlatma da mekan içinde yönlendirmeleri ve çalışma alanlarını tanımlayan, lineer hatlar olarak tasarlandı.”