Evlerden daha fazla zaman geçirilen “ikinci evimiz” ofislerde, konforlu ve daha verimli çalışma ortamı sunabilmek gerekiyor. Doğru ofise giden yolun ergonomik, kullanışlı ve sağlıklı mobilya seçiminden geçtiğini belirten ofis mobilyası sektörü temsilcileri ise her meslek grubunun işine uygun mobilya tercih etmesi gerektiğini vurguluyor.
Haftada 50 saate yakın zaman geçirilen ofislerde konforlu ve şık çalışma ortamı oluşturabilmek çok önemli. Ancak çok sayıda alternatif içinde doğru mobilyaya karar verebilmek de oldukça güç. Peki, üretilen kullanışlı ya da ergonomik her mobilya, tüm sektörler için uygun olur mu?
Mobilya sektörüne 1958 yılından bu yana özel tasarımlarıyla yön veren ERSA’nın Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Ata, özünde amaç fonksiyonel, ergonomik ve sağlıklı mobilya seçmek olsa da ürünlerin meslek gruplarına göre değişiklik gösterdiğini ifade etti.
Her mesleğin kendi ruhu ve çalışma sistemi olduğunun altını çizen Ata, “Ofis mobilyası seçimi, üzerinde çok fazla düşünülmesi, iyi araştırılmadan karar verilmemesi gereken bir süreç. Mobilyanın kullanış, sağlık ve şıklık boyutunun yanında, o ofiste yapılan işe de uygun olmalı. Doğru mobilya kullanımı adeta o ofisten çıkan işlerin ruhunu yansıtır. Çalışma hayatında ilk izlenimin önemi de yadsınamaz. Kapıdan giren kişiye doğru yerde olduğunu hissettirmek önemli” dedi.
Müşteri odaklı çalışan sektörlerde ofis mobilyalarının dinamik, hareketli ve gelen misafire yönelik seçildiğine dikkati çeken Ata, şunları söyledi:
“Hareketi yüksek, misafir sirkülasyonunun yoğun olduğu ofisler, mobilyalarında da öncelikli olarak müşteri konforu ve rahatlığı ile ofisin şık olmasını göz önünde bulundurur. Çalışanların fazla olduğu sektörlerde ise ofistekilerin kendilerini rahat hissettikleri mobilyalara yer verilip, daha sıcak ve düz renklerin tercih edilmesi önemli. Bir finans merkezini düşünelim. Kullanılan mobilyalar mesleğin ciddiyetiyle örtüşürken, renkler ve dokular da bu tarza uygun seçilmeli. Bir inşaat firmasının tercih edeceği mobilyalar ise yakın sektörler olmasına karşın mimari grupların çalışma alanlarından farklı olmalıdır.”
Ergonomi ve sağlık olmazsa olmaz
Bunların yanında farklı alanlarda olsa da her ofis mobilyasında olması gereken özellikler olduğunu kaydeden Ata, “Tüm çalışma alanları fonksiyonel, olabildiğince ekonomik, sağlıklı ve sosyal olarak yeterli olmalı. Ürünlerin sürdürülebilirliği de bu noktada oldukça öne çıkıyor. Sürdürülebilir ofislerle hem firma ekonomisine katkıda bulunup hem de çevreye en az etkiyi bırakmak da mümkün” dedi.
ERSA’nın inşaattan finansa, sağlıktan savunmaya, teknolojiden mimari gruplara, hizmet ve sanayi sektörlerinde faaliyet gösteren firmalarla çalıştığını belirten Ata, “Kullanışlı, sürdürülebilir ve verimli ofislere imza atmak için öncelikle iş tanımını analiz ediyoruz. Örneğin bir inşaat firmasında farklı bir koltuk önerirken, mimari bir gruba farklı bir ürün öneriyoruz. Bir sağlık kuruluşunda yer verdiğimiz masa, teknoloji firmasını yansıtmayabiliyor. Her meslek grubu için tasarım çözümleri geliştirerek firmalardaki yönetici-çalışan-müşteri dengesini de korumaya özen gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.