En İyi Planlanmış Şehirler Uzaydan Nasıl Görünüyor?
Şehir planlama bize çok da tanıdık gelen bir olgu değil. Örnek gösterebileceğimiz çok az planlanmış şehrimizin de ilk sırasında başkent Ankara geliyor. Oysa insanoğlu yerleşik hayata geçtiğinden beri gerek merkezleri belirlemek için, gerek yeşil alanlara kolay ulaşım sağlamak için, gerekse nizam kurmak için şehirleri önceden planlıyor. Dünyada pek çok mükemmel örneğini görebileceğimiz şehir planlama şehrin içinde yaşayınca çok farkedilmiyor olabilir.
İyi ki uydular var da uzay görüntüleri sayesinde iyi planlanmış şehirlerin altında yatan zekaya şahit olabiliyoruz.
Brasília, Brazilya
Brezilya’nın başkenti Brasília, bilinen en iyi planlamış şehirlerden biri. Yukarıdan bakıldığında bir kuş ya da bir uçağa benziyor.
Tam 41 ayda inşa edilen bu şehrin açılışı 1960’da yapılmış. Brezilya’nın daha önceki başkenti Rio De Jenerio’ya kıyasla daha merkezi bir yerde bulunan Brasília, 4 milyon kişiye ev sahipliği yapıyor.
Canberra, Avustralya
19 yüzyılın sonlarına doğru Avustralyanın iki büyük şehri Sidney ve Melbourne başkent olma yolunda hızla ilerliyorlardı. Bu iki büyükşehrin ortasına yeni bir şehir kurup onu başkent yapmak ise oldukça parlak bir fikirdi. Canberra 1908’de bunun için planlandı.
Amerikalı mimar Walter Burley Griffin tarafından tasarlanan şehir daha önce tasarlanan hiç bir şehire benzemiyordu. Yapımı hızla devam etse de devlet dairelerinin Canberra’ya taşınması 1927’yi buldu. Şu an Canberra’da 350.000 kişi yaşıyor.
Palmanova, İtalya
Rönesans’da planlanan bu şehir, aslında tam da şehir denemez, 9 köşeli bir yıldız şeklinde. İtalya’nın kuzeydoğu sınırına yakın bir şehir olan Palmanova’nın kurulma amacı Osmanlılardan korunmak!
3 korumalı kapısı, yıldızın her köşesinden birbirine bağlantı ve tabii ki hendek de unutulmadan planlanan şehre ne yazık ki kimse taşınmak istememiş! Böylelikle mahkumlara ev sahipliği yapmaya başlayan kale-şehir şimdilerde kültürel miras olarak turistlere hizmet ediyor.
El Salvador, Şili
El Salvador Şili’nin orta kesimlerinde minik bir şehirken 1954’de şehrin yakınlarında dev bir bakır madeni olduğunun keşfedilmesiyle baştan tasarlanmış ve tasarım da ne hikmetse bir Romalı miğferi şeklinde. 1959’da hizmete açılan şehir çoğu madenci olmak üzere 24.000 insana ev sahipliği yapıyor.
La Plata, Arjantin
1880’de Buenos Aires tüm Arjantin’in başkenti olunca Buenos Aires eyaleti başkentsiz kaldı. Yönetimin bu duruma bulduğu çözüm ise bomboş bir alana La Plata’yı inşa etmek oldu. Cetvelle çizilmiş gibi (belki de gerçekten cetvelle çizilmiştir) nizami bir şehir olan La Plata aynı zamanda Güney Amerika’nın ilk sokak lambalarına sahip şehri. 1952’de ismi Eva Peron Olarak değiştirilse de 3 sene sonra La Plata ismini geri aldı. Şu an şehirde 700.000 yaşıyor.
Washington, ABD
Adelaide, Avustralya
Büyük ve boş bir alanınız olunca şehir planlamak da ekstra zevkli olabiliyor. Avustralyalılar bu şansa sahipti ve sonuç olarakl Adelaide, Melbourne ve Canberra’yı mükemmel şekilde yapılandırdılar.
Büyük parklar ve dev bulvarlarla şekillenen Adeliade bugün Avustralya’nın 5. büyük şehri ve 1.2 kişiye ev sahipliği yapıyor.
Belo Horizonte, Brezilya
Pek çok planlamış şehir gibi Belo Horizonte de başkent olmak üzere tasarlanmıştı. 1890’da planlanan şehirde Wahington’un izlerini görmek mümkün. Şehirde şu an yaklaşık 2.5 milyon insan yaşıyor.
Paris, Fransa
Haussmann, Paris’i muhteşem bir şehir haline getirmek istiyordu ve bu gayesine ulaştı. Bir hayali gerçeği dönüştürmüş olan eseri Paris bugün dünyanın en güzel kenti unvanını korumaktadır.
Ankara, Türkiye
Ankara’nın modern anlamdaki ilk planı, ilk Belediye Başkanı Mehmet Ali Bey zamanında, eski şehir ve yeni şehre ilişkin olmak üzere Keşfiyât ve İnşaat Türk Anonim Şirketi’ne yaptırıldı. Ankara’yı gerçekten şekillendirenlerse 1924-25 Lörcher ve 1928-1932 Jansen Planlarıdır. Büyük bulvarlar ve geniş parklarla tasarlanan ilk Ankara’dan bugün pek eser kaldığı söylenemez.
İstanbul, Türkiye
İstanbul onca güzelliğine karşı ne yazık ki dünyanın en plansız büyüyen şehirlerinden biri. Çok eskiye dayanan geçmişi ve sürekli göç alıyor olması belki de bir planın uygulanışını da imkansız kılıyor. Ancak uzay görüntülerine bakınca kolaylıkla söyleyebiliyoruz ki ortasından boğazı alırsak İstanbul’un şehir planı karınca yuvasından farklı değil.