Bir süredir tasarım yarışmalarını inceliyordum. Karşılaştığım bir manzara, imza yetkisi başta olmak üzere ülkemizdeki saçma tartışmaların köküne iner cinsten… Muhtemelen bu karşılaştığım şeylerle ülkemizdeki mimari yarışmaları inceleyen her yarışma takipçisi karşılaşıyordur.
Ülkemizde gerçekleşen her mimarlık proje yarışmasında ‘katılım koşullarında’ bir ibare görülüyor: “Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin, Mimarlar Odası üyesi olmak ve meslekten men cezalısı durumunda olmamak.” Genelde bu madde en başta yer alır. Hani ona göre, boşuna bakma dercesine…
Birileri ‘bunda ne var gayet normal’ diyebilir. Fakat değil…
Neden?
Çünkü uluslararası hiçbir mimari tasarım yarışmasında böyle bir şart aranmıyor. Bu durum ülkemizde tamamen lobicilik anlayışının getirdiği bir dayatma olarak karşımıza çıkıyor. Dikkatinizi çekerim; mimarlık diplomanızın olmasının bir önemi yok; oda kaydı zorunluluğu var! Hem diploman olacak, hem odaya kayıt olacaksın. Yoksa adam değilsin…
İşin garip tarafı gene ÜLKEMİZDE iç mimari proje yarışmalarında ise İç Mimarlar Odasına kayıt zorunluluğu bulunmuyor! Böyle bir zorunluluğa zaten karşı olsam da en azından madem herkes haddini bilecek; öyleyse benim hakkım olan iç mekan proje tasarım yarışmalarına mimarlar katılamasın! Öyle ya; adalet buysa işin usulü böyle olmalı…
Gelin hadi daha büyük bir garipliği sizinle paylaşayım:
Günümüzde iç mimarların bitmeyen efsane tartışması olan imza yetkisi konusunda bir türlü başarı elde edemeyen İç Mimarlar Odası geçenlerde paylaştığı bir yarışma olay yaratacak cinsten:
İç Mimarlar Odasının paylaştığı Selçuklu Belediyesinin gerçekleştirdiği “Sille’de Turizm Odaklı İç Mekan Tasarımı” Ulusal Fikir Yarışmasında yarışmaya katılabilecek kişiler şöyle sıralanıyor:
“İç mimarlık, Mimarlık, Şehir Bölge Planlama ve Peyzaj Mimarlığı bölümlerinin lisans öğrencilerinin değişen gereksinimler karşısında mekanların turizm odaklı, yeniden değerlendirilmesine yönelik özgün fikirler üretmelerinin teşvik edilmesi…”
Bu aklınızın bir kenarında kala dursun; bir başka belediye mimari proje yarışması olan İnegöl Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışmasında ise katılım koşullarının başında yukarıda okumuş olduğunuz “Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin, Mimarlar Odası üyesi olmak ve meslekten men cezalısı durumunda olmamak” ibaresi yer alıyor.
Şimdi gelelim asıl mevzuya; hiçbir mesleki hakkı elde edememiş odamız bunu şaka olsun diye mi paylaştı? Yoksa “aaa belediyeler iç mekan proje yarışmaları da başlatıyor” şaşkınlığı ile mi paylaştı?
Bununla kıvanç duyuyor değillerdir umarım…
İmza yetkimiz yok hadi bunu anladık… Madem yarışmalarda belirli dayatmalar var ve Mimarlar Odası bunu uygulatıyor ise sen neden uygulatamıyorsun İç Mimarlar Odası???
Bırakın ‘yok üyem az’ ayaklarını. Ne yaptınız ki üyeniz olsun?
Üyelerinize açtığınız davaları gidin belediyelere açın…
(16 Mart 2016 / 17:15) EKLEME: Dediklerimi farklı yerlere çekilmiş. Ben de yarışma türlerinin farklı olduğunun farkındayım. Fakat eleştirenler, maalesef mimarlık öğrencilik yarışmalarının sadece mimarlık öğrencilerine açık olduğunun farkında değil…
yanlış bir yere çekilecek birşey yok, gayet açık ve net olarak yazılmış. Hatta öyleki, obsesif bir şekilde “üyelik aidatlarına takmış”, bunun dışında birde hakikaten efsaneleşen, kadim “imza yetkisi “konusu dışında İç Mimarlar odasının, iç mimarlık meslek hayatına doğrudan bir katkısını ben göremiyorum.
Tek derdi her sene yapılacak seçimler olan bir oda’dan bahsediyoruz. Hiçbir varlık gösterme emaresi olmayan bir oda’nın ikide birde öfleyip pöfleyip konuyu “üye sayısına” getirmesi artık baygınlık getirdi. Üye sayısının neden artmadığının sebebinin kendileri olduğunu anlamayacak kadar önlerini göremeyen bir oda dan bahsediyoruz. Yazacak çok şey var ama , artık yeni iç mimarlar yazsın. Ben öğrenciliğimden beri bıktım bu odadan!