Calatrava’nın Oculus’u…Bir yapı değil;Bir Anıt
Proje adı: Dünya Ticaret Merkezi Aktarma Noktası
Proje yeri: Manhattan New York
Proje Mimarı: Santiago Calatrava
Proje Bütçesi:4 milyon Dolar
Calatrava’nın Oculus adını verdiği New York Manhattan’daki finans bölgesinde yer alan çelik bir kaburga ve camdan oluşan büyük bir oval kuş gibi tasarlanan bu bina Ground Zero bölgesinin spiritüel bir dönüşümünün simgesi olarak düşünülmüştür. Ancak, proje olağanüstü bütçesi nedeniyle uzun süre gecikmiş ve tamamlanamaması yüzünden sert eleştirilere maruz kalmıştır.Beyaz renkli çubukların karşılıklı eğimlendirilmesiyle oluşturulan, iki yana açılmış kanatlara benzeyen ikonik tasarım kimilerine göre 3,9 milyar Dolar’a mal olduğu için eleştirilmiş böyle büyük miktarda bir harcama gereksiz bulunmuş,aynı zamanda tasarım bazı çevrelerce yolunmuş bir hindiye benzetildiğinden bir zevksizlik örneği olduğu düşünülmüştür.
İspanyol neo fütürist mimar ve mühendis Santiago Calatrava imzalı proje ilk etapta yetkililer tarafından oldukça karmaşık bulundu.Fakat proje New York için sanatsal vizyonu olan bir proje özelliği taşıyordu.Ancak, yerel basın tarafından bu yapı için kullanılan lakaplar “gerçek bir halk katedrali” ile “aşırı bir sembol” ve “kitsch Dinosaurus” terimleri arasında değişmektedir.Basında bulduğu yankıya göz gezdirecek olursak; The Wall Street Journal gazetesinde Julie W. Iovine şöyle yazıyor:”Kısıtlanması gereken genellikle Calatrava’nın tarzı değil. Ama bütün Hub uygulaması, şimdi sunulan biçimle New York’un esneklik konusunda daha güçlü, daha kalıcı deyimi için yapılmış bu istasyonda tüm istediğimiz çizelgeleri sabit kılmak olmalıdır.”Oculus diye adlandırılan bu anıt projenin içinde, tren ve metro istasyonları ile alışveriş merkezi bulunmaktadır. İstasyon binasından çevredeki alanlara ve özellikle liman bölgesine yer altından yaya geçiş yolları bulunmaktadır.Tartışmalı binada ana konu olan Oculus, kendi kanatları ile ;iki kanatlı güvercini andıran 11 Eylül 2001 tarihinde imha edilen orijinal PATH raylı sistemini değiştirmiştir. Bunun altında demir yollar ağı ve metro hatlarına konumlanmıştır.İnşaat içinde, gökyüzü; çalışır bir tavan yardımıyla 11 Eylül’de her yıl gösterilebilecek biçimde açılabilmektedir. Tavan yapısıyla, yapıda ışık aktif bir unsur haline dönüştürülmüştür. Binanın böyle bir özelliğe sahip olması alt seviyelere ve yaya yürüyüş yollarına ayrı bir güzellik katmaktadır.Yürüyen merdivenler, asansörler ve merdivenler, üst ve alt perakende alanları ile toplanma seviyelerine erişim sağlamaktadır. Terminal geceleri ışık vermekteydi, fakat maliyet azaltma gerekçesiyle Oculus yapısının hareketli kanatları için düşünülen kinetik elemanlar çıkarıldı.
Santiago Calatrava; projelerindeki maliyetlerin yüksekliği ve teslim tarihlerinin sürekli gecikmesiyle birlikte;”Dünyanın en nefret edilen mimarı” olarak adlandırılsa da hemen hemen dünyanın heryerinde hatırı sayılır üne sahip yapıların mimarı olarak akıllarda kalmaya devam etmektedir.Ortaya çıkan eserlerin birer ”anıt” niteliği taşıdığı da yadsınamaz bir gerçek olarak ortaya çıkmaktadır.