SUNNY HILLS/JAPONYA
Japon mimar Kengo Kuma tarafından yapılan ”Sunny Hills” Tayvan’a özgü ananaslı kekler satan bir dükkan.İnce kesitli ahşap çıtaların yardımıyla oluşturulan kafes benzeri bir kabuğu olan bu yapı; kimilerine göre bambu sepetlerini andırırken kimilerine göre bir bulutu andırıyor. Tokyo’nun Omotesando caddesine yakın,konut yoğunluğunun bulunduğu bir mahallede yer alan dükkan;ahşap suntalardan oluşan yapısı sayesinde şehir merkezinde bir orman etkisi yaratıyor.
Kek markası Sunny Hills’in; ananaslı keklerinin hazırlanışını yansıtan bir mağaza tasarımı istemesiyle böyle bir tasarım üzerine yoğunlaşan mimarlar; özenle üretilmiş, bambu sepetten esinlenen bir hacim geliştirmişler. Hacmi oluşturan ahşap çıtanın uzunluğu toplamda 5000 metreyi geçiyor. Ahşap çıtalar, üç katlı yapının dış duvarlarını ve tavanını oluşturuyor. Tasarım;bazı parçaların, çoklu katmanları açığa çıkarmak ve yüzeysel çizgiselliği bozmak amacıyla diğerlerine oranla daha kısa bırakılmasıyla oluşturulmuş.Kuma hem görsellik hem de dayanım açısından tahtaları çapraz şekilde otuz ve altmış derecelik açılarla yerleştirmiş. Böylece oluşan yüzlerce baklava şeklindeki boşluklu sistem için yerel Japon zanaatkarlar çalışmış.Tahtaların birleşimi için; Jiigokugumi adı verilen, yapıştırıcı veya çivi kullanmadan zig-zag düzeninde ahşap suntaları birbirine bağlayan bir el işi kullanılmış.
Amaçlarının şehir merkezinde doğal bir ortam oluşturmak olduğunu söyleyen Kengo Kuma, bu fikrin örme sepetten geldiğini de dile getiriyor.
Binanın temel kolonları tabii ki betondan yapılma, dış duvarlarsa zaten sadece camdan oluşuyor.Tam anlamıyla bir dış cephe kaplaması olarak kullanılamayacak olan bu sistemin; yaratıcılığı ve iç mekan anlamındaki özgünlüğü tartışılmaz.Mimara göre; Sunny Hills’de özgün olan şey parçaların birleşim açıları… Bu noktada alışılagelen doksan derecelik birleşim açısının dışına çıkmak; tasarımda ormanı çağrıştıran bir çerçeve ve şekil oluşturmalarına imkan sağlamış. Bina düşey dairesel bir biçimde tasarlanmış. Ahşap parçaların arasındaki geometrik boşluklar içeriye günışığını alırken bir yandan da mekanın mahremiyetini sağlıyor.Bina düşey dairesel bir şekilde tasarlanmış olduğu için sadece katlar arasında inip çıkmak bile zevkli bir aktivite olabilir. Yapı geceleri aydınlatıldığında da yaratılmak istenen orman esintisini koruyor.
MEKANSAL DÜZEN
İlk iki katı kapsayan köşedeki açıklık giriş görevini üstlenmiş. Farklı genişliklere sahip olan merdivenin bir kenarı yeşil bitkilerle çevrelenmiş durumda ve bu basamaklar iki kat arasında bir rota oluşmasını sağlıyor. Mantar yer döşemesi kullanılmış olan birinci katta mutfak bulunuyor. Bu yer döşemesi toplantı odasında ve personel odasının bulunduğu ikinci katta da kullanılmış. Giriş katında ve birinci katta satış alanları bulunuyor.Depo alanı olarak kullanılacak hacimler ise her iki katta da mevcut durumda.
Son olarak Kengo Kuma ve Associates ortaklığının projeyle ilgili sözlerine yer verecek olursak;
“Tasarımdaki birleşim detaylarında Japon ahşap mimarisinde oldukça sık karşılaşılan geleneksel ‘Jiigoku-Gumi’ yöntemi kullanıldı, dikey ve kesişen eş genişlikteki parçalar iç içe geçmeli şekilde birleşiyor. Normalde iki parçanın kesişimi iki boyutlu olur, ancak bu tasarımda 30 derecelik açılarla 3 boyutta parçaları birleştirdik, böylece bulutumsu strüktürü elde ettik. Bu fikirle yola çıkarak, ahşap çıtaların kesitlerini olabildiğince azalttık. 60*60 milimetrelik çıtalar kullanıldı.”
Betonarme bir kutudan tamamen farklı olarak, Aoyama’daki konut bölgesinin ortasında bulunan projeye yumuşak bir atmosfer kazandırılmış.