Bugün belki onunla ilgili birçok içerik okudunuz,eserlerini yeniden hatırladınız,kimileriniz vikipedi’den tekrar arattı ismini…Yaptığı o olağanüstü tasarımları tekrar hatırlayabilmek için…Ben de bugün yine ve tekrar onu yazayım istedim.Çağımızın EXTRAORDINARY ismi Zaha Hadid’i…
Ortadoğu kültüründen geldiğini yüz hatlarından bir bakışta anladığınız Bağdat doğumlu bu farklı kadın; ortaya koyduğu her eserle bizi doğduğu topraklardan çok farklı dünyalara sürükledi. Londra Architectural Association’da mimarlık okumadan önce Beyrut Amerikan Üniversitesi’nde Matematik bölümünü bitirmişti. Kimbilir belki yüzeylerle bu kadar iyi oynamasının; o kimi zaman algıları alt üst eden formlarının altında; geometriyle, matematikle olan bu ilişkisi yatıyordu. Altmışbeş yıllık hayatına profesörlük ünvanı dahil olmak üzere birçok üniversitede eğitmenliği dahi sığdırmış olan Zaha Hadid;Londra merkezli bürosunu 1980 yılında hayata geçirmişti.350 den fazla çalışanı olan büro halen Londra’da bulunmakta.
Pek çok uluslararası projenin kazananı olmuş mimarlık dünyasının olağanüstü kadını Zaha Hadid;Özellikle Hong Kong’daki Tepe kulübü (1983) Galler’deki Cardiff Körfezi Opera binası (1994) ve İsviçre’deki Basel Kumarhanesi(2005) projesiyle ödül almıştı.
Hyatt Vakfı tarafından 1979’dan beri her sene verilen bir mimarlık ödülü olan ve yeteneği, önsezileri ve sorumluluk bilinciyle, topluma ve mimarlığa anlamlı katkılar sağlayan mimarları onurlandıran bir mimarlık ödülü olan Pritzker Mimarlık ödülünü alan ilk kadın mimar olarak üzerine adeta ikinci bir kimlik gibi yapışan extraordinary yani; sıradışı/olağanüstü olma ünvanını pekiştiren ünlü mimar; 2008 yılında da Forbes dergisinin ”Dünyanın En Güçlü 100 Kadını” listesinde 69.olmuştu.Haklı ünü dünyaya yayılan Irak asıllı İngiliz mimar Zaha Hadid 2012 yılında Kraliçe Elizabeth tarafından Dam ünvanına layık görülmüştü.
Bilinen kalıpları alt üst eden Dekonstrüktivist mimar;İstanbul için de bir proje hazırlamıştı. Hadid’in imzasını taşıyan “Kartal Sanayi Bölgesinde Merkezi İş Alanları Planlaması” projesi, geçtiğimiz yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından oybirliğiyle kabul edilmişti.Uygulanmış projelerinin yanı sıra,kavramsal projeleri de bulunan Zaha Hadid;kendi dekonstrüktivizmini Rus konstrüktivizminin bir uzantısı olarak görmektedir.
Başarılarıyla ve hayranlık uyandıran kimlikli, sıradışı ve elbette eşsiz tasarımlarıyla yaşarken adından çokça söz ettirmeyi başaran mimar; belki de ani ölümüyle bu sıradışı kimliğin kendisine ne kadar oturduğunu bizlere tekrar göstermiştir kimbilir… Emin olduğumuz en önemli şey ise, eserleriyle çoktan ölümsüzleşmiş olması galiba…