Heykelsi Bir Bank; Fallen Tree!
1980 yılında doğan Fallen tree’nin genç tasarımcısı Benjamin Graindorge; ENSCI – Les Ateliers‘ten 2006 yılında mezun olmuş. İki yıl üst üste Design Parade festivalinde yer alan Graindorge, tasarım alanında ise Cinna ve Audi Talent Awards ödüllerini almış. 2011 yılında YMER & MALTA galerisinde ilk kişisel sergisini açan sanatçı, sergisinde hayali beş nesneyi izleyicilerine sunmuş.
Tahta ve camı bir arada kullandığı tasarımıyla tasarım dünyasıyla kendini tanıştıran Benjamin Graindorge için tasarım süreci can sıkıntısını önleyen bir aktivite…
Gelelim tahta Fallen Tree’nin ayrıntılarına;devrilmiş bir ağaç gibi duran bankın oturma kısmı ağacın gövdesinden oluşuyor.Üst kısmı herzamanki gibi serbest bir formda.Tasarımcının tarzı ise gelenekselliğin ötesine geçmiş bir fonksiyonellik olarak ifade edilebilir.Tasarımın sadece şiirsel değil kullanışlı da olması gerektiğini düşünen Benjamin Graindorge’un ”Fallen Tree’si tahta bir sehpanın bildiğimiz şekilde; alışılmış olarak tasarlanmaya başlanmasından sonra ilerleyen ayrıntılarda;işlenmiş tahta boyutundan çıkarak ana malzemenin ağacın dallarıyla birlikte tasarıma eşlik ettiği bir ürün.Bu ürün bütün bu özelliklerin yanında adeta bir heykel gibi!
Sehpanın bir bacağını ağacın dalları oluştururken;diğer bacağın kalın cam bir levha olduğunu görüyoruz.Artık cansız olan bu nesneyi bir manada tekrar canlı hale getiren Fransız tasarımcı Benjamin Graindorge; doğaya ait bir elemanın doğadan kopmadan nasıl tasarlanabileceği konusunda bize başarılı bir referans veriyor.
İyi tasarımın mümkün olduğu kadar bireysel ve benzersiz olması gerektiğini düşünen Benjamin Graindorge. “Endüstriyel tasarımın vadesi çoktan doldu!” diye öngörüde bulunuyor. “On bin insan için kitlesel ürünler yerine, küçük seriler ve tek parçalar için zanaatin ve aletlerin geliştirilmesi stratejisinin iyi olabileceğini düşünüyor.
Bu Fransız tasarımcı;Avrupa’nın gelecek vaat eden yeni tasarımcılarından biri. Kendisine ait ilk Soloshow 2011’de Financial Times kendisinden ve tasarımlarından; “Her parça aynı ölçüde ilahi!” Formlar ve renkler ve her şeyden evvel çeşit çeşit kumaşlar onu büyülüyor: İnsanlığın var olan en eski ve en doğal malzemelerinden biri ahşap, ışığı narin ve şeffaf hale sokarak doğal olmayan bir şekilde ışıldamasını sağlayan mermer. Ya da kemik, “İnanılmaz ölçüde saf bir malzeme” diye adeta coşkuyla söylüyor.” ifadeleriyle bahsederek bu gelecek vaadini bir ölçüde onaylamış gibi görünüyor.Bütün bunların ışığında,tasarım dünyası heyecan verici bir tasarımcı kazanmış gibi görünüyor…