Anadolu Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi İç Mimarlık Bölümü 4. sınıf öğrencisi Meltem Akar, Kredi Kayıt Bürosu tarafından Türkiye genelinde düzenlenen ve Kültür Sanat Kategorisinden başvurduğu “Hayal Edin Gerçekleştirelim” isimli sosyal sorumluluk proje fikir yarışmasında, hem 1’incilik elde ederken, hem de yarışmanın 6 kategorisinden de “Büyük Ödül”ün sahibi oldu. Akar bu projeyle, hapishanede doğup büyümek zorunda kalan çocukların hayatlarına akranları yardımıyla renk katmayı hedefliyor.
“BU PROJENİN UYGULANACAĞINI BİLMEK, GERÇEKTEN HEYECAN VERİCİ”
Bin 200 yarışmacının katıldığı ve sadece 18 kişinin ödüllendirildiği yarışma ve aldığı ödülle alakalı düşüncelerini ifade eden İç Mimarlık Bölümü 4. sınıf öğrencisi Akar, “Ödül almayı hiç beklemiyordum. Hatta ilk 30’a girmeyi de hiç hayal etmemiştim. Bu yarışma, İç Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. B. Burak Kaptan tarafından önerilmişti ve Topluma Hizmet Uygulamaları dersi kapsamında sınıfça katılmıştık. Ben bunun derste kalacağını düşünmüştüm. Ama öyle olmadı ve ilk 30’a girmemin mutluluğunu size anlatamam. Devamında ödül törenine çağrıldığımda da ‘İlk 3’e girsem ve adımız duyulsa yeter’ diye düşünüyordum. Fakat 2 ödülle döndüm ve gerçekten şaşkındım. Şimdi bu projenin uygulanacağını bilmek, gerçekten heyecan verici. Projenin uygulamasında da yer alacağım. Bu konuyla ilgili benimle henüz bir bilgi paylaşılmadı; ama bu yıl içinde uygulanacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“AMACIM HAPİSHANEDEKİ ÇOCUKLARIN RENKSİZ HAYATINA AKRANLARI YARDIMI İLE RENK KATMAK”
Yarışmaya katıldığı “Ellerle Üretilen Renkler” adlı çalışması hakkında da bilgiler veren Akar şöyle konuştu:
“Projem, hapishanede doğup büyümek zorunda kalan çocukların renksiz olan hayatlarına akranları yardımı ile renk katmayı hedeflemektedir. Güzel Sanatlar Fakültesi ve ilkokul öğrencileri bir araya gelip kullanılmış, dipleri kalmış mum boyaları ve kullanılmış çöp olan kâğıtları biriktirecek; bunları tekrar kullanılabilecek mum boyalara ve kâğıtlara dönüştürecekler; yani geri dönüştürecekler. Burada amaç, hem geri dönüşümü hayatımıza katmak hem de hapishanedeki çocuklara zaten bunların sahibi olan çocuklar tarafından hayata döndürülmüş kâğıtlar ve boyalar hediye etmektir. Böylece birbirlerini görmeseler, tanımasalar dahi birbirlerinin hayatlarına dokunmuş olacaklardır.”