İzlemezseniz Çok Ayıp Edeceğiniz 10 Mimari Felsefi Film
Mimarlık fakültesi öğrencilerin dönem süresinde en büyük kaygısı olarak tarif edilen projede “konsept kaygısı” oldukça yaygın ve kabul görmüş bir gerçekliktir. Bu süreç içerisinde “Aman nereden ilham alsam?” “Sunumda ne söylesem?” veya jüride hocalardan gelecek olan “Peki neden kırmızı rengini tercih ettiniz ?” gibi sorulara hangi felsefi cevabı versem gibi kaygılar hepimizi geceleri uykusuz bırakan, uzun sabahlamalara sebep olan temel kaygılardır. Buradan yola çıkarak hem canı sıkılıp film arayanlara hem de döneme bir hazırlık yapayım diyenlere fakat bilhassa fakülteye yeni giren öğrencilere ufak bir film seçkisi hazırladık (olabildiği kadar spoiler vermeden). Afiyet olsun;
1) Dogville
Amerika’da 1930’ların karanlık dinginliği yaşanmaktadır. Peşinde olan mafyadan Grace, küçük bir köye sığınır. Köy halkı geçmişinden kaçan bu güzel ve esrarengiz kadını kısa zamanda bağrına basar. Fakat zamanla bir şeyler ters gitmeye, Grace’in köyde geçirdiği güzel günler değişmeye başlar. Grace’in varlığı, köy halkı için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Grace günden güne bu köyün karanlık yüzünü keşfedecektir.
2) Moon
Astronot Sam Bell, Lunar Industries ile üç senelik bir kontrata imza atmıştır. Sözleşmede önemli enerji kaynaklarından olan Helium-3’ü keşfetmek üzere Ay’ın karanlık bir köşesine gönderilmesi yer almaktadır. Görevi esnasında başına talihsiz bir kaza gelir. Uydu bağlantısının da kopmasıyla tüm iletişimi kaybeden Sam’i zor zamanlar beklemektedir. Neyse ki Ay’daki günlerinin sonuna yaklaşmıştır ve evine dönüp karısına ve kızına kavuşmasına ramak kalmıştır. Sonunda Sarang üssünden ayrılacak ve robot Gerty’den başka “gerçek insanlarla” konuşabilecektir. Zamanla Sam halüsinasyonlar görmeye başlar ve hafızasını da yitirmeye, oraya nasıl geldiğini dahi unutur. Sam o andan itibaren etrafında neler olup bittiğini anlamak için savaşmaya başlayacaktır.
3) I’m Here
Filmin başrolündeki Andrew Garfield, herkesin “normal” bir yaşam sürdürdüğü şehirde kütüphaneci olarak çalışan erkek bir robotu canlandırmaktadır. Karakterin yalnız ve mutsuz günleri, günün birinde tanıştığı maceraperest ve özgür ruhlu dişi robotun(Sienna Gulliory) hayatına girmesiyle değişir.
4) Dr. Strangelove
Dr. Strangelove, sinemanın dahi çocuğu Kubrick’in filmlerinden biri. Soğuk savaşa alternatif bir bakış açısı taşıyan filmde, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’ne saldırmak isteyen çılgın general Jack D. Ripper (isme dikkat) karakterini tanırız. Bu çılgın militer, soğuk savaş zamanında Rusların “Amerikan halkının vücut sıvılarını kirlettiği” gerekçesiyle SSCB’ye nükleer saldırı yapma kararı alır.
5) Flatliners
Film, yaşamın öbür tarafını merak eden 5 tıp öğrencisinin bir araya gelerek, beden fonksiyonlarını durdurup ölümün öbür tarafını görmeyi deneylemesini konu almaktadır. Fakat, diğer tarafa yapılan bu vakitsiz ziyaretler zamanla karanlık olayların ortaya çıkmasına sebep olacaktır.
6) Dream With The Fishes
Terry, intihar eğilimli bir röntgenci olmakla beraber aslına bakarsanız pek kendini öldürebilecek gibi de görünmemektedir. Bir köprüden atlamaya hazırlanırken, hayatını kurtaran Nick ile tanışır. Terry, çok geçmeden Nick’in ölümcül bir hastalığının olduğunu anlar. Zamansızlık hissinden ötürü korku duyan Nick, Terry’e karşı koyamayacağı bir anlaşma önerir. Terry, Nick’in yaşam sigortasından faydalanan kişi olacak ya da eğer Terry için para bir şey ifade etmiyorsa o zaman da Nick kendisi ölmeden önce Terry’i öldürecektir. Nick’in tek istediği ölmeden önce Terry’nin hayatın farkına varmasını sağlamaktır.
7) Akileus ve Kaplumbağa
Machisu, anne-babasını çocuk yaşta kaybettikten sonra yetimhanede büyür. Lisede bir sanat okuluna giren karakter, bu konuda hiç yeteneği olmamasına rağmen ünlü ve başarılı bir ressam olma hayalleri kurmaktadır. Sınıf arkadaşı Sachiko ile evlenen Machisu’nun bir de kızı olur. Yıllar geçtikçe ünlü bir ressam olma takıntısı giderek güçlenir ve baskınlaşır, ta ki tüm hayatını alt üst edene kadar. Film ismini, Zeno adlı filozofun hareket, zaman ve değişimin bir yanılsamadan başka bir şey olmadığını savunan ünlü paradoksundan alımıştır.
8) Punishment Park
9) Unbreakable
“Ölümsüz“, (Özgün adı: Unbreakable) 2000 yılında gösterime giren bir psikolojik gerilim filmidir. Film, Philadelphia’da bir güvenlik görevlisi olarak çalışan ancak sonrasında bir bağlamda gerçek bir süper kahraman olduğunu farkeden David Dunn hakkındadır. Film yoğun olarak gerçek yaşam ve kurgusal yaşam arasındaki benzerlikleri göstermek adına çizgi roman kitapları ile ilgili çeşitli ögeler barındırmaktadır. Çizgiseverlere özellikle tavsiye edilir.
10) Olmazsa Olmaz: Metropolis
İnsanlık artık ikiye ayrılmıştır. Yeraltında makinelerle birlikte yaşayan sınıf ve yukarıda daha konforlu bir yaşam süren yönetici sınıf. Lang, bölünmüş toplumsal yapıyı, insanı bir aşktan yola çıkarak, uzlaştırmaya çalışır. Film bilim-kurgu sinemasının en büyük keşiflerinden biridir.
Tüm zamanların en başarılı bilim kurgu filmlerinden biri olarak kabul edilen 1927 yapımı Metropolis, endüstri çağının etkisini gösterdiği ve silahlanmanın hız kazandığı bir dönemde ünlü alman sinemacı Fritz Lang tarafından çekilmiştir.