İlham Kaynağı Projeler | Jean Louis Deniot
İç mimarlığın en önemli unsurlarından biri, kendi tarzını yakalamaktır. Projelerine kendi stillerini işleyen mimarlar, kendi imzası olan dokunuşlara yarattıkları mekanlarda yer verirler. Böylelikle mekanın hangi iç mimarın elinden çıktığını anlamak kolaylaşır.
Bazıları her mekana gizlice yerleştirilmiş bir obje ile, bazıları renk ile bazıları ise malzeme ile kendi tarzlarını ortaya koyarlar ve bu tarzın dışında bir projeye çok nadir imza atarlar.
Jean Louis Deniot’ da tarzını yakalamış, işleri oldukça başarılı, Elle Decor ‘un 100 en popüler mimarları ve tasarımcıları listesinde yer almış, mimari ve iç mimari işlerde yer alan Fransız iç mimardır.
Deniot ‘ un kendi tarzı, seçici ve simgesel olarak tanımlanıyor. Minimalizmin Deniot projelerinde yer almadığı fakat aşırılığın da hakim olmadığı belirtiliyor. Dengenin en önemli unsur olduğu projelerinde, bazen katı bir mimariye rafine bir dokunuş yapıldığı Deniot’u anlatan cümlelerin içinde geçiyor.
Projelerinde kendi ürettiği mobilya ve aydınlatma koleksiyonlarına da yer veriyor. İş birliği yaptığı bir çok isim ile farklı koleksiyonlara imza atıyor.
Malzemeler, dokular ve hemen göze çarpmayan, sessiz renklerin mekandaki kullanımları mekandaki kusursuz aydınlatmalarla harmanlanıyor. Durgun, zarif aynı zamanda coşkulu mekanlar yaratmak Deniot’un imzası. Gelin ele aldığımız Yeni Delhi’ deki projesini inceleyelim.
Proje merdiven holü ile göz kamaştırıcı, zemindeki simetrik desen, merdiven korkuluklarındaki detay, sarkıtlar, seçilen mobilyalar ve mahaldeki malzeme seçimi bu görkemli galeri boşluğunu, detaylarla fazla yormayan ama çarpıcı bir ortama dönüştürmüş.
Duvarlarda oluşturulan simetrik çıtalar ve rölyef çalışmaları varak boya ile boyanmış olmasına rağmen ortama klasik bir hava vermemiş, aksine seçilen modern mobilyalarla ve zemindeki, çalışma ile zarif bir mekan oluşturmuş. Aydınlatmalarda seçilen bakır tonları, formlarındaki hareketi bastırarak öne çıkmasını engellemiş ama yine de göz alıcı.
Mekandaki soğuk tonların, malzeme seçimiye uyumu gözardı edilmemiş ve her bir farklı mahal için, projedeki tarzdan uzaklaşmadan ama mahalin işlevine uyacak tarzda ürünler seçilmiş.
Projedeki her yatma mahali aynı dili konuşuyor fakat malzeme ve renk tonlamaları değişiyor. Bu durum farklı yaş grubu ve cinsiyetteki aile bireyleri için farklı mahaller hazırlandığı ama bu farklılığı yaratırken genel tarzdan uzaklaşılmadığını gösteriyor.
Evin farklı bölümlerindeki farklı esintiler görülmekte, ailenin günlük yaşamlarını daha sık geçirdiğini tahmin ettiğim bu odada, daha az resmi bir mekan yaratılmış. Tavandaki çıtalar ve kartonpiyerden yapılmış mesh yüzey aynalarla kuvvetlendirilmiş. Ve bitkilerle hareketlendirilerek dış mekan ile daha çok ilişkide bir ferah mekan yaratılmış.
Evin cephesi ise iç mekanla oldukça aynı dili konuşan, kemerli yüksek kotlu pencere ve kapıların kullanıldığı. Sade ama kimliği olan sütunların taşıyıcı olduğu bir cephe.
Proje tam anlamıyla bir Jean Louis Deniot imzası taşımakta. Başarılı bulduğum mimarın diğer örneklerini incelemenizi tavsiye ederim. Kendi tarzını mekanlara yansıtan iç mimarlar, görebileceğimiz başarılı örnekleri sergiliyorlar. Mutlu haftalar!