1) Her Sene Norveç’teki Mythical Dağına Tırmanmak / Snøhetta
Çalıştığınız ekip Snøhetta mimarlık ekibi değil ise her sene zorlu dağ tırmanışı yapmak garip gelebilir. Adını, aynı isimli, ilham verdiğine inanılan İskandinav Tanrısı’ndan alan Snøhetta mimarlık firması, her sene yılda bir kez tüm çalışanları ile Norveç’in Mythical dağına tırmanışlar düzenliyor. Firma sahibi mimar ise bu konudaki fikirlerini şu şekilde açıklıyor: “İlk zamanlarda sadece aramızda konuşmak, tartışmak, rahatlamak amacıyla başladığımız tırmanışlar; şimdi bize ilham veriyor, artık bizim için çok daha büyük anlamları var.”
2) Kendini Çok Sevmek / Zaha Hadid
Her ne kadar onu bu sene içinde kaybetsek de Zaha Hadid’in kendini sevme başlığı altında yazılan birçok yazı, röportaj bulunmakta. Öyle ki Vogue dergisi için verdiği son röportajda, fotoğraf çekimi başlamadan ekibi bekletip, kendi tasarladığı objeleri getirtip saatlerce evini donatması yılın en çok konuşulan konularından biri olmuştu. Çeşitli araştırmacılar tarafından Hadid’in oldukça kibar, yaratıcı kişiliğinin altında kendini sevme fikrine aşık bir mimar olduğu ise şu sözleri referans gösteriliyor: “Cevap olarak asla hayırı kabul etmem. Asla geri çekilmem ve sen benden daha iyisin beni geçebilirsin, sorun değil, demem.”
3) Başkalarını Çok Sevmek / Eileen Gray
Eileen Gray’in yaptığı tasarımların arkasındaki ilham kaynağı genellikle aşık olmuş insanlardı. Sevme duygusu çok yüksek olan mimar çoğu tasarımında kendisi gibi mimar olan sevgilisi Jean Badovici’nden ilham alarak yaptığı bilinen bir gerçektir. Sevmeye ve yaratmaya aşık olan güzel kalpli mimarın bu tutkusunu, sevgilisi ve ilham kaynağı Jean Badovici şu şekilde ifade etmiştir: “Onun sevgisi adımı taşıdı ve sonsuz kıldı.”
4) İnşa Edilen Binanın Kullanıcıları Üzerinde Emeklemek/ Denise Scott Brown
Bir röportaj sırasında mimar Denise Scott Brown’a yöneltilen; “Yapılarınızın kullanıcılarını nasıl bu kadar iyi tanıyorsunuz?” sorusuna mimar “Onların üzerinde emekleyerek” diye cevap vermiştir. Pensilvanya Üniversitesi’nde ders vermiş olan bu enteresan, yaratıcı ve oldukça neşeli mimarın bir diğer garip yönü ise okuldaki öğrencilerini kovandaki arılar olarak tanımlaması. Üniversitedeki bir öğrencisinin Denise Scott Brown sorulduğunda ise verdiği cevap şöyle: “Onu etek giymiş bir delilik olarak tarif edebilirim. Size bakar, siz ne olduğunu anlamadan, sizin hakkınızdaki her şeyi çözer, ne diyeceğinizi ne yapacağınızı bilir ve sadece gülümser.” 
5) 80 Yaşında Her Gün Mutlaka Birçok Kez Birini Öpmek / Frank Lloyd Wright
Araştırmacılar, Frank Lloyd Wright’ı yarattığı yapıları, kurguladığı tasarımları göz önünde tutarak “yaratıcı enerjisi tükenmez bir kaynak” olarak tarif etmektedir. Bu tanıma ek olarak Wright’ın eşi oldukça farklı bir tanımdan bahseder: Yaratıcı enerjisi tükenmez bir öpücük kaynağı”. Wright’ın gün içinde sürekli ve sık sık eşini öpmek istemesi o kadar rahatsız edici olmuştur ki eşi bunun için tıbbi yardım almak istemiştir fakat Wright ilaç kullanmaya şiddetle karşı çıkmıştır.
6)Monokrom Yemekler Yemek / Luis Barragán
Tasarımda renkleri ve renklerin gücünü savunan mimar Luis Barragan’a göre, kendi sözleri ile: “Ne yersen o’sundur,ya da her ne diyorlarsa işte…!” Bu enteresan ve renk düşkünü mimarın yemek sipariş ederken “açık pembe renkli tavuk, soğuk turuncu kavun” gibi renk tanımları kullandığı bilinmektedir.
7) Saatlerce Sessize Karanlıkta Uzanmak / I.M. Pei
Verdiği bir röportajda I.M. Pei kağıt üzerinde çizim yaptığı sürenin aklında çizim yaptığı süreden çok daha kısa olduğunu ifade etmiştir. Ünlü mimar, tasarımlarını ise çoğu kez evinde ışıkları kapatıp derin bir karanlığın içinde tek başınayken kurguladığını ifade eder. Fakat mimara göre bu süreç her ne kadar yaratıcı sonuçlara sebep olsa da çoğu zaman rüya gibi gelir ve gerçek ile hayal olanı ayırt etmek olukça zordur..google {left:100%;display:inline-block;position:fixed}
оформить займ мгновенно