Gerçek sanatçılar savaş durumları da dahil olmak üzere, durum ne olursa olsun özgün bir çıkış noktası bulabilenlerdir. 21 yaşındaki asker Victor Lundy’nin 2. Dünya savaşı sıralarındaki eskiz defteri bunun güzel bir örneği.
Savaş zamanını anlatan çizimler görsel belge niteliğinde. Aynı zamanda Lundy’nin ‘Çizim, düşünmekle eş anlamlıdır.’ düşüncesi bize bir askerin ön cephede savaşırken yaşadığı deneyimi samimi bir arşiv olarak sunuyor. Lundy, savaş öncesinde New York’ta mimarlık eğitimi alırken Ordu Özel Eğitim Programına kaydoldu. 1944’lü yıllara gelindiğinde ordunun takviye edilmesi gerekiyordu. Bu durum da genç Lundy’nin piyade grubuna geçmesi anlamına geliyordu.
Şuanda 92 yaşında olan Lundy eğitim aldığı zamanlardaki derslerini hatırlıyor ve ekliyor; ‘Ders sırasında ben genellikle eskiz yapmakla meşguldüm.’ Piyade zamanında ise cebinde taşıdığı küçük bir not defteriyle eskiz çalışmalarına devam etmiş. Mayıs- Kasım ayları arasında Fransa’nın ön cephesinde savaşırken yaptığı çizimler o yaralanınca son bulmuş. Çizimler hava saldırılarından, sigarayı bırakma oyunlarına kadar her şeyi içeriyor. Evin özlem duygusu, ranzasının ayrıntılı çiziminin yanı sıra, bir hamak üzerine bir askerin uzandığı çizimler özellikle ‘Home sweet home’ başlığı altında rüya benzeri ve tekrar eden temalar.
Mimarlık kariyerine devam eden Lundy, sekiz eskiz defterini 2009’da Kongre Kütüphanesine bağışladı. Eskiz defterleri dijital olarak arşivlenmiş ve artık online olarak incelenebiliyor. Lundy’nin çizimleri geçmiş tarihi incelemek için önemli bir kaynak.
