Kovalarla yaptığımız kumdan kaleleri tarihe gömen Calvin Seibert, kumla gerçekleşebileceğini düşünemeyeceğimiz geometrik formları kullanarak kumdan kaleleri sanat eserine dönüştürüyor.
Heykeltraş, yapıların köklerini çılgın mimari ve modernizmle inşa ediyor. Yapılarına doğanın her zaman karşı geldiğini söyleyen tasarımcı, hızlı düşünmekten ve sonunda hepsini bir araya getirmekten hoşlandığını sözlerine ekliyor. Genellikle kafasında planlayarak yapılarına başlayan Seibert, her seferinde farklı bir şey yapma düşüncelerinin belirsiz olduğunu dile getiriyor. İnşaata başlayıp formalar şekillendikten sonra işlerin nereye gittiğini gören tasarımcı gittiği yolu takip ediyor ya da tamamiyle farklı bir yönde ilerliyor. Aklında daima bir kurgusu var; kale, balıkçı köyü, modernist heykeller, oscar için hazırlanmış bir sahne gibi.
