Deniz Kenarına İnşa Edilmiş Sauna: Löyly
Diğer yandan, topluluk hissi yeni şehir kültürünün giderek daha önemli bir parçasını oluşturmaya başlıyor ve yeni halk saunaları planlanıyor. Yeni yapılan Löyly(kelime anlamı saunadaki sıcak taşın üzerine su atıldığında çıkan buhar) ile beraber Helsinki şehri yabancı ziyaretçilerine yıl boyunca sauna deneyimi sunabilecek.
Proje Helsinki şehrinin inisiyatifiyle başladı. Hernesaari; Helsinki sahil şeridindeki eski bir endüstri bölgesinden konut bölgesine dönüştürülmüş bir alan. Hernesaari için yeni kullanımlar geliştirilirken, gelecekte bölgede olacak değişimler de dikkate alınıyor. Bölgede bir yolcu gemisi limanı var ve şehir bu bölgeyi yeni fonksiyonlarla aktif hale getirerek ziyaretçilere hizmet etmek istiyor.
Arsanın kendine has özellikleri var. Şehir merkeziyle arasında iki kilometreden daha az mesafe olan bina oldukça merkezi olsada adaların çeperine benzer bir peyzaja sahip. Alan, gelecekte yapılacak kıyı parkı arazisi içinde yer alıyor. Bu kıyı parkının şehri denize bağlayacak olan “Helsinki Parkı” projesinin bir parçası olması planlanıyor. Sauna binası da dar park şeridinden taşmamak için uzun ve ince tasarlandı. Hacmin yüksekliği mümkün olduğunca alçak tutulurken gelecekte yapılacak konutların önünü kapatmaması öngörüldü. Geleneksel bir yapı inşa etmektense, kolay ve çok yüzlü bir tasarım geliştirildi ve bina parkın bir parçası haline getirildi. Ahşap yapı ağardıkça kıyı şeridindeki bir kayaya benzemesi amaçlandı.
Mimari fikir oldukça basit: Sıcak mekanları içine alan bir dikdörtgen prizma ve çevresini saran serbest formlu ahşap bir “örtü”. Tavlanmış çam ağacından yapılan heykelsi strüktürün sadece dekorasyon olmanın ötesinde pek çok işlevi var. Örtü kullanıcılara görsel mahremiyet sağlıyor. İnce levhalar içeriden bakıldığında deniz manzarasını engellemeseler dahi, panjur gibi çalışarak dışarıdan içeriye bakışı bloke ediyorlar. Sıcak kütle ve dış örtü arasındaki mekanlar sauna banyosu ve dışarısı arasındaki sıcaklık dengesini sağlıyor. Strüktür binayı sert kıyı ikliminden koruyor. Büyük camlı yüzeylere gölge sağlıyor ve binanın soğutulması için gereken enerjiyi azaltıyor. Örtünün basamaklı formu çatıya tırmanılıp tepeden çevrenin izlenmesini olanaklı kılıyor. Bina dış mekanında büyük bir açık oditoryuma dönüşerek ileride yapılacak su sporları aktiviteleri için de alan oluşturuyor.
Bina iki temel parçadan oluşuyor: sauna ve restoran. Saunalar ve kamusal mekanlar açık denize ve şehir merkezine bakan manzaralara açılıyor. Mekanlar loş ışıklandırılmış ve sıcak bir atmosfer yaratılmış. Birbirlerinden farklı alanlar mekan içinde mekan olarak algılanıyor. Kapalı mekanlar arasında birinden diğerine geçerken farklı görüş alanları açılıyor. Açık ve aydınlık restorana giriyorsunuz, oradan saunaya doğru giden hafifçe aydınlatılmış koridora geçiyorsunuz. Resepsiyona varıp anahtar ve havlu almadan önce ayakkabılarınızı dolaba bırakıyorsunuz. Kadınlar ve erkeklere ayrılan soyunma odalarından sonra deri bir perde karma kullanılan alanın girişini belirliyor. Ziyaretçiler burada, yüzme kıyafetleriyle, saunadan kadın erkek ayırımı olmadan yararlanabiliyorlar. Bu, sauna deneyimini çıplak banyolara alışık olmayan ziyaretçiler için de mümkün hale getiriyor.
Üç tip sauna var. Saunaların hepsi odunla ısıtılıyor. Binada sürekli ısıtılan sauna, bir kez ısıtılan sauna (bu sauna açılmadan önce sabah bir kez ısıtılıyor ve gün boyunca sıcak kalıyor) ve geleneksel buhar saunası bulunuyor. Böylece bir ziyarette Finlandiya’daki tüm sauna türlerini görebiliyorsunuz. Saunalar arasında soğuk su havuzunun olduğu bir spa bölümü ve içinde şöminenin olduğu bir dinlenme bölümü var. Ziyaretçiler denizde, kış aylarında, Finlandiya’da avanto denilen buz deliklerinde yüzebiliyorlar.
Binanın ihtiyacı olan ısı ve elektrik, su ve rüzgar enerjisinden üretiliyor. Ahşap malzemeler bilinçli kesilmiş ormanlardan elde edildi. Restoranda ise organik ürünler servis ediliyor.