Teknoloji dünyasının takıntılarından biri haline gelen akıllı evler için “hayaller ve gerçekler” arasında ciddi bir uçurum var gibi görünüyor. Herkesin akıllı evler için hayal ettikleri çok uç noktalardayken yapılabilenler ortada. Evin her detayını kendi kontrol eden ve iyileştiren, enerji tasarrufunu üst seviyeye çıkaran ve hatta ev işlerini de kendi yapan evler hayal ederken şu anda elimizde uzaktan kontrol edebildiğimiz kumandalar ve mobil uygulamalardan çok da fazlası yok. Peki 2017 yılında akıllı evler neler yapabilecek? Başka bir bakışla da neler yapamayacak?
Sonunda daha fazla anlayabilecekler
Akıllı ev sistemlerinin ilk ürünlerinden olan Nest gibi sistemler bir kaç yıldır oldukça iyi bir data toplamayı başardı. Artık evde olup olmama durumlarına göre yapması gereken hamleleri çok daha iyi analiz ederek ev içerisinde bulunan diğer akıllı sistemleri yönetebiliyor. Buna ek olarak kullandığımız akıllı saatler, telefon uygulamaları ve fitness bantları da artık ev sistemleri ile birleşik bir hale gelebilecek. Örneğin uyku düzeninizi sağlamak için kullandığız bir uygulama sabah 07:00’de en iyi saatin uyanma saatiniz olduğunu söylüyorsa akıllı panjura bu bilgi gönderilecek ve bu saatte panjurlar açılabilecek, ışık açılabilecek vs…
Ayrıca ev içerisinde kurulacak dağıtıcı sistemler (eero, Plume gibi) sayesinde evin hangi alanında daha çok kişi var ise o alanı daha fazla ısıtma, aydınlatma veya fan/klima çalıştırma gibi aksiyonlar alabilecek. Öyle ki bu dağıtıcı sinyaller sayesinde telefonu unuttuğunuz oda artık sorun olmaktan çıkabilecek.
Yazılım tarafında ise IFTTT gibi servisler çok büyük önem kazanacak. IFTTT şu anda tek bir tetikleyiciden gelen birden fazla eylemi destekleyebilir durumda. Bizde pek yok ama daha net anlaşılabilmesi açısından garaj örneği verilebilir. Siz garajın kapısını açtığınız anda ışıkların açılması ve içerinin ısıtılmasını sağlayabilirsiniz.
Yapay zeka her yere giriyor
2016 yılında akıllı asistanlar oldukça öne çıktı. Amazon Echo, Google Home, Microsoft Cortana ve benzer asistanlar artık tek bir ürün olmaktan çıkarak diğer üreticilerin içine giriyor. Yakında evinizdeki televizyon, buzdolabı, çalar saat, klima ve hatta ütü ile bile konuşabilir hale geleceksiniz. Bu akıllı asistanları üreten dev şirketler diğer ev aletleri üreticilerine çok büyük fırsatlar ve kolaylıklar sağlıyor. Yakında evin her yerinden Google’da arama yapabilecek veya Amazon’dan sipariş verebileceksiniz. Örnekleri paylaşmıştım.
Akıllı evler kendi kurulumunu yapmayacak
Akıllı ev sistemlerinden konuşmak gerçekten çok keyifli. Yapılabilecekler tamamen hayal dünyanızla sınırlı bu nedenle çok fazla yorum duyabilirsiniz bu konuda. Ama herkesin atladığı bir konu bu evler nasıl akıllı hale gelecek? Yani hayal dünyanızdaki gibi akıllı ışıklandırma, ısıtma, kablosuz bağlantı ve akıllı asistanlarla donatılmış bir ev çok ciddi bir kurulum gerektiriyor ve bu durum maliyetin dışında ciddi bir emek istiyor. Bunun dışında bir çok farklı alternatif yazılım ve ürün çıktığı için bunlar arasında bağlantı kurup seçim yapmak da bir diğer problem. Akıllı evi kurarken kendiliğinden olmasını beklediğimiz şeylerin başında geliyor kurulum.
Fiziksel bir şey beklemek için çok erken
Evet, hepimiz bir gün robotlar tarafından hizmet altığımız bir evde yaşamak istiyoruz ve teknoloji alışılmışın dışında bir hızla gelişiyor fakat uzunca bir süre çamaşırlarınızı kendiniz, katlayacak, ütüleyecek, kahvenizi kendiniz alacaksınız. Perde sistemleri, ışık, ısıtma gibi alanlarda artık yerinizden kalkmak zorunda olmayacağınız şimdilik yetinmeniz gerekenler.
Sizin adınıza alışverişler yapılabilecek
Evet, akıllı ev sistemleri sizin adınıza alışverişler yapabilecek fakat bunu iyileştirmek zaman alacak bir şey. Dolabınızda daha fazla istemediğiniz bir ürün sadece önceki alışkanlıklarınızdan dolayı sipariş edilebilir veya akıllı çöp kovanız çöpe attığınız bir şeyi tekrar isteyeceğinizi düşünerek sipariş edebilir. Ama bunlar bu tür teknolojilerin gelişebilmesi için olması gereken hatalar. Hem kullanıcılar hem de Amazon gibi sistemler buna hazırlıklı olacaklardır.