Barselona, Sokaklarını Araçlardan Yayalara Geri Verecek Bir Plan Yapıyor

0 2.680

Barselona kent yaşamını radikal bir şekilde değiştirecek yeni bir planlama stratejisini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Araç trafiğini sınırlı sayıdaki büyük arterlerle sınırlandıracak bu yeni kent planlaması; kent kirliliğinin minimize edilmesini ve ikincil sokakların, kentlilerin vakit geçirip sosyalleşebilecekleri kentsel mekanlara dönüşmesini amaçlıyor.

Gràcia’da araç trafiğine kaptılan yaya dostu bir sokak. Fotoğraf: BCNecologia

Kentlerin uzun vadede araçlardan arındırılmış bir kentsel modele göre planlanması özellikle Avrupa kentleri için yeni bir konu değil. “Araçsız kentler” uzun zamandır kent plancıları tarafından geleceğin kentlerini kurgulamak için tartışılan bir kent modeli. Birçok Avrupa kenti, önümüzdeki 50 yıl için planlamalarını tamamlayıp, pilot uygulamalarla araçsız kent tipolojilerini kent yaşamı içine entegre etmeye başladı. Paris, Madrid, Hamburg gibi şehirler adaptasyon sürecini hızlandırmak adına yılın belirli günlerinde yolları trafiğe kapatmaktan, motorlu araçları kent merkezlerine kontrollü sokmaya kadar birçok uygulamayı hayata geçirdi. Ancak Barselona tüm bu atılımlara ek olarak, kentin tüm altyapısına nüfuz ederek kentleri araç hegemonyasından kurtaracak yapısal bir değişimin eşiğinde.

Çevre ve ses kirliliğinin tolere edilebilir eşiği çoktan geçtiği şehir, araç trafiğini %21 oranlarına düşürecek yeni bir kent ağı geliştiriyor. “Superblock” (Süperblok) olarak bilinen bu planlamayla birlikte halihazırda araç yoğun kullanılan yolların %60’ını “citizen spaces” adını verdikleri bir kent yapısına dönüştürecekler. Yeni planlama superilles” (süperblok) fikrinden besleniyor; ufak mahalleleri tarif eden bu süperbloklar, etrafında trafiğin akışkan olduğu ve çevresindeki mekanları “hayat dolu kentlere” dönüştürmeyi amaçlıyor. 9 farklı bölgede yürütülecek süperblok planlaması ilk defa 1987 yılında ortaya çıktı ve 2003 yılında Gràcia’da test edildi.

Süperblok, araç trafiğini yeniden yapılandırmayı öneren kentsel bir ağ modeli. Model, geleneksel planlama bakış açısıyla tasarlanmış araç yoğun kentleri, kent içinde işleyebilecek kamusal alanları arttırarak yaya yoğun şehirlere dönüştürmeyi amaçlıyor. Bu modelin uygulanabilmesi için önemli olan 2 değişken var; kent içi hareketleri tanımlayan ve bölgeleri birbirine bağlayan ana arterleri modifiye etmek ve kent içinde işleyen tüm toplu taşıma modellerine uygun olarak farklılaşmış taşıma rotaları geliştirmek.

Gràcia’da uygulamaya geçen süperblokların çalışma prensibi. İmaj: http://www.bcnecologia.net/en/

Planlama ilk olarak Barselona‘nın gridal sistemle planlanan Eixample bölgesinde uygulanacak. 19.yy. sonlarında Ildefons Cerdâ tarafından ızgara plan olarak uygulanan, devrim niteliğindeki kentsel doku ana fikri itibariyle kentin nefes almasını, nüfusun eşit bir şekilde kent katmanlarına yayılmasını ve her bloğun kendi içinde kentsel yeşil alanlara sahip olmasını amaçlamaktaydı.

Teknololojik gelişimler ve motorlu araçların kent ulaşım ağlarını domine etmesiyle bu gridal akslar motorlu araçların yoğun olarak kullanıldığı yollara dönüştü. Bölgede çevre kirliliğinin çok yüksek seviyelere çıkması ve ses kirliliğinin de önüne geçilememesi üzerine Barselona daha sağlıklı ve yaşanılabilir bir kent modeline ulaşabilmek için, Eixample bölgesinde uygulanan ızgara planı, planın kendi çıkış ideası içinden yeniden düşünmeye başladı.

Barselona’nın yaşanabilir bir kent yaratmak için ugulamaya geçireceği yeni plan, kentsel yapıda mevcut olan altyapı sistemlerini yeniden düşünerek gradyal kesişimler yaratacak büyük superillesleri içeriyor. Trafik sorununun nasıl yönetilebileceğine odaklanan yapısal değişimler trafik uyarılarını, araç seyir yönlerini ve toplu taşıma rotalarını yeniden düzenleyecek bir değişimle başlayacak.

Süperbloklar mahalle sınırlarından daha küçük, gerçek yapı bloklarından da daha büyük olup, birden fazla yapı bloğunu içine alacak şekilde şemalanacak.  400×400 metrelik alanları çevreleyecek bloklar, 5 binle 6 bin kişi arasında bir nüfusü iskan edecek. Eixample bölgesinde uygulanmaya başlanacak gridal yapı, sonrasında tüm kenti içine alacak şekilde ana yapıya eklenerek büyüyecek.

Siyah rota hali hazırdaki toplu taşıma ağlarını ve araç yollarını gösteriyor. (Saatte 50 km hız) Yeşil hat ise kontrollü araç geçişine izin verilen yaya ve bisiklet öncelikli yollar. (Satte 10 km hız) İlüstrasyon: BCNecologia

Araba, scooter, kamyonet ve toplu taşıma araçları, oluşturulacak süperblokları çevreleyen ve bu araçlar için tanımlanmış perimetrede hareket edebilecek. Uygulama resmi olarak yürürlüğe girdiğinde ise sadece mahalle sakinleri ve bölgede iş yeri sahibi olanlar perimetre içinde motorlu araç kullanabilecek.

Projenin uygulamaya geçmesiyle birlikte Barselona’da araç kullanımının 2 yıl içinde %21‘e düşmesi, kent içi yaya yollarının, bisiklet ve toplu taşıma kullanımının da artması hedefleniyor.

Süperbloklar, yapılması planlanan ana arterler düşünülerek kente entegre edilen toplu taşıma ağına, 300 kilometrelik yeni bisiklet hattının dahil edilmesiyle tamamlanacak. (Şu anda 100 kilometrelik bir hat mevcut.) Bu durum süperblok yapılarının içinde yaşayan her mahalle sakininin, tüm toplu taşıma ağlarına her an 300 metrelik bir uzaklıkta olması anlamına geliyor.

Otobüs bekleme zamanlarını da kısaltmayı planlayan proje kapsamında, ortalama 14 dakika olan bekleme süresi 5 dakikaya indirilecek. Planlamacılar bu yapının hayata geçirilmesiyle, kent içinde A noktasından B noktasına seyahat etmek isteyen bir kişinin, tek bir toplu taşıma aracıyla ulaşımını tamamlayabilmesini hedefliyor.

Süperbloklar sayesinde, 13.8 milyon metrekarelik bir alanın 7 milyon metrekaresi motorlu araçlardan arındırılmış olacak.

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.