Ruanda Yanardağında 6 Rustic Villa Tasarımı
Bir yanardağın yakınında ikamet etmek çılgınca bir fikir gibi gözükebilir, ancak kuzey Ruanda'daki 103 dönümlük 'Bistae' düşünüldüğü kadar korkutucu değil.
Bir yanardağın yakınında ikamet etmek çılgınca bir fikir gibi gözükebilir, ancak kuzey Ruanda’daki 103 dönümlük ‘Bistae’ düşünüldüğü kadar korkutucu değil.
Eko-turizm grubu Wilderness Safaris tarafından ülkenin Volcanoes Milli Parkı’nın kenarında erozyona uğramış bir volkan konisine altı villa tasarımı yapıldı. Bir yapraklı ağaç ormanı ile çevrili olan alanda konaklama mekanlarının tasarımı Ruanda kültürünü yansıtan eko-seyahatin çarpıcı bir örneği. Villalarda özgünlük hissi yaratmak ve yerel estetiği doğru bir şekilde yansıtmayı sağlamak önemliydi. Mimar Nick Plewman ve ekibi, Ulusal Etnoğrafya Müzesi ve yerel moda girişimcisi Teta Isibo gibi kuruluşlarla işbirliği içindeki çalışmasında Nyanza’daki Kraliyet Sarayı esin kaynağı oldu. Sonuç olarak, villaların iç mekanları, topluluk genelinde bulunan renk ve doku özelliklerini taşıyor. Aynı zamanda yapılar sürdürülebilir nitelikte. Örneğin, avizeler, arazide buunan volkanik taşlardan oluşturulmuş camlar.
Villaların içindeki alanlar etkileyici olsa da, yapılarda asıl dikkat çeken yer cepheler. Dışarıdan bakıldığında üç minik yanardağ şeklinde görünen cepheler ulusal parkın bir parçası olarak, gerçekten muhteşem manzaraları seyrediyor. Bununla birlikte, tipik gezi alanlarının ötesine geçerek alanı ağaçlandırmaya yardımcı olabilir ve yerel topluluk üyeleriyle etkileşimde bulunabilirsiniz.Alanın Eko-turizm yönü, ağaç dikmeye ve yerel sakinleriyle kültürlerini öğrenmek için vakit geçirmeye olanak sağlıyor.