18. Yüzyıl Harabeleri İçinde Çağdaş Bir Ev
18. yüzyıldan kalma İskoç çiftlik evinin zengin mimari geçmişini onurlandırmak için, mevcut taş duvarların gerisinde kalan bir ev inşa edilmiştir. Lily Jencks Studio ve Nathanael Dorent Architecture tarafından tasarlanan 200 yıllık kalıntılar artık fütüristik bir ev olan Ruins Studio'nun çerçevesi olarak hareket ediyor.
18. yüzyıldan kalma İskoç çiftlik evinin zengin mimari geçmişini onurlandırmak için, mevcut taş duvarların gerisinde kalan bir ev inşa edilmiştir. Lily Jencks Studio ve Nathanael Dorent Architecture tarafından tasarlanan 200 yıllık kalıntılar artık fütüristik bir ev olan Ruins Studio’nun çerçevesi olarak hareket ediyor.
Harabe ile ilişkili zamanın anlatımını vurgulamak için, farklı mimari ifadeleri yansıtan üç katman evin yapısını oluşturuyor. Birinci tabaka mevcut taş duvarlardır. Duvarların içinde oturan ikinci tabakadır. Üçüncü kat, cam takviyeli plastik ile kaplanmış, ızgaralı bir ahşap yapı içinde yalıtılmış geri dönüştürülmüş polistiren bloklardan yapılmış iç eğrisel bir duvar sistemidir.
Binanın üstündeki örtü çok yalıtılmış ve ev güneşle beslemek için tasarlanmış. Karanlık bir günde bile güneş ışığına maruz kalmasını sağlıyor. Güneş batmadan önce elektrikli aydınlatmaya ihtiyaç duyulmuyor. Taş duvarların rastgele aşınması nedeniyle, üç katman birbirine kalıplamak için tasarlandı. Mimarlar, “Bu üç katman bağımsız bir parça olarak tasarlanmadı, ilişkileri binanın evrimi ile geliştikçe anlam kazandı. Bir araya gelerek bir dizi mimari tekillik oluşturarak zaman ve mekanın eş zamanlı bir okunuşunu ortaya koyuyorlar “İçinde tüpün doğrusal olmayan yüzeyleri mutfağa, çalışma odasına, oturma odasına ve yemek odasına yönlendiriyor ve dinamik, duyusal bir deneyim sunuyor. Evin her iki ucunda, tüpden ayrılmış odalar, yatak odası, banyolar ve depo olarak işlev görür. Var olan kalıntılar tarafından yerleştirilen yerleştirme ile, büyük pencereler ve kapılar çevreleyen İskoç vadilerinde 50 milin üzerinde uzanan muhteşem manzaralar sunmaktadır.