İnsan Şeklinin Evriminden İlham Alan Lazer Kesimli Elbise Koleksiyonu
Hollandalı tasarımcı Iris Van Herpen, insan şeklinin bir evrimi olarak nitelendirdiği en son koleksiyonu ile gök haritalarından ve uzaydaki galaksilerden ilham almaktadır.
Hollandalı tasarımcı Iris Van Herpen, insan şeklinin bir evrimi olarak nitelendirdiği en son koleksiyonu ile gök haritalarından ve uzaydaki galaksilerden ilham almaktadır.
Herpen’in Paris’teki Palais Des Beaux-Arts’ta sunulan Shift Souls başlıklı en yeni koleksiyonu, hacimli katmanlara yoğunlaşan on sekiz farklı görünüm sunuyor.
Geleceğe bir bakış açısı sunan Amsterdam merkezli tasarımcı, teknoloji ve yaratıcılığın mükemmel karışımını yakalamakta. Harmonia Macrocosmica’dan -17. yüzyıldan kalma
bir yıldız atlası- esinlenerek tasarlanan insan melezleri olasılığını ortaya koymaktadır.
Deneysel yaklaşımı 3B basılı lazerle kesilmiş, algoritma tanımlı parçalardan oluşan parçalardan oluşmaktadır. Simbiyotik hacimleri, mitolojik varlıklar gibi vücutla birlikte simbiyozda asılı duran boyutlu renk geçişlerinde hibrit kuş şekilleri oluşturmak için ince bir 3B lazer kesim ile heykel şekillerine çok katmanlı olan gradyan boyalı ipekten yapılmıştır.
Taşlı metalik tonlarıyla tanınan Herpen, çok çeşitli koyu sarı bir palete, mor ve indigo renklerini kullandı. Degrade boyalı ipliklerdeki kinetik desenler ve dönen vücut topografileri heykelsi şekiller oluşturmaktadır.
Koleksiyonun adını alan elbise, üç boyutlu çizimlere ısı ile bağlanmış beyaz ipek katmanları içeren Shift Souls kıyafetidir. Koleksiyondaki bir diğer önemli nokta ise karma bir kuş kalıbı oluşturan, Shuiro’nun kırmızı ve beyaz boyalı ipekten yapılmış simbiyotik elbisesi.
Gösterinin finali için, Iris Van Herpen çağdaş sanatçı Nick Verstand ile birlikte çalışarak alanı lazer ışıkların duvarlarını kullanarak ve bölüştürerek dolaşımdaki bulutların hayalini ortaya çıkarmaktadır.
Iris Van Herpen: “Shift Souls için insan şeklinin evrimine, zaman içindeki idealleşmesine ve mitolojideki kadın formlarının melezleşmesine baktım. Japon mitolojisinde özellikle hayal gücü ve kimlik değişikliği içindeki akışkanlık bana kimliğin daha derin anlamını ve dijital bedenlerimizin mevcut uyumu içinde ne kadar maddi ve değişken olabileceğini keşfetme ilhamı verdi.” demektedir.