Modern mobilya tasarımcısı Robby Cuthbert, mimari ilkeleri ve organik formları heykelimsi bir duruşla harmanlıyor. Kahve sehpaları, lambalar, raflar ve sandalyeler, titizlik (veya gerginlik bütünlüğü) ilkelerine dayanan ahşap ve çelik kablolarla dikkatlice hazırlanmış tasarımlar.
Tasarımların ana mantığı ünlü Amerikalı mimar Buckminster Fuller tarafından üretilen bir teoriyle (tensegrity) yani esnek yapılarda istikrar yaratmak amacıyla düşünülmüş genel bir gerginlik dengesine dayanıyor. Bu denge, Palo Alto tabanlı mobilya tasarımcısını tutkal, vidalar ve çiviler olmadan bir araya getirme mantığına yönlendirmiş. Bunun yerine, parçalar çelik kabloların gerginliğiyle dengelenmiş veya tek bir noktaya bükülmüş olarak sabitlenmiş. Her tensegrity yapısı, fonksiyonel mobilyaların ve şık sanat eserlerinin bir karışımını temsil ediyor.Cuthbert, “Enerjinin depolanması ve serbest bırakılmasında yaşanan gerginliğin rolünü inceleyen fantastik veya tuhaf bir imajla, genellikle mimari ve organik formlar üretiyorum. Birincil malzemelerim ahşap ve telle birlikte, karşıt güçler tarafından kontrol edilen sabitleme enerjisini birleştirmek. Her parça serbest bırakılırsa işin dönüşümü ile sonuçlanacak bir potansiyel enerji durumu koruyor. ” diyor.
