Defalarca bu sorunun cevabı verilse de her daim tazeliğini koruyan bir soru olmuştur bu soru.
Bu kez soruyu biz cevaplamayacağız. Çeşitli mimarların görüşlerini aldık ve bunu sizler için derledik. Bu sorunun cevabını bir de mimarların kendilerinden dinleyelim:
- Çünkü ciddi derecede bir pazar potansiyeli var. Ve bu mimarlıktan daha çok kazandırıyor.
- Mimarlarda birbirinin projesini gasp etme olasılığı daha yüksek ve daha dar bir sektör.
- Çünkü iç mimarlığı sadece mimarlar değil, kartonpiyerciler de yapıyor. Neden yapmayalım? Biz varken onlar mı yapsın?
- Eskiden biz ustaları bulurduk, şimdi onlar bizi çizimci gibi kullanıyorlar.
- Ofisimi ayakta tutmak için sadece mimari projeler yeterli olmuyor. Maalesef bu alana da yönelmeliyim.
- Bize göre biz yeterince bu konuda donanımlıyız.
- Türkiye’de mimari tasarım anlayışı yeterince esnek değil. Fakat bu esneklik iç mekan projelerinde çok daha genişçe.
Bu liste farklı farklı söylentilerle daha da uzayabiliyor. Artık bir saçmalık noktasına gidebiliyor…
O yüzden genel olarak mimarların iç mimarlığa yönelişindeki “Eğer yapabiliyorsam neden yapmayayım?” gibi çeşitli nedenleri kenara bırakırsak ana başlıklar bunlar.
Tüm bu keyfi noktalar ele alındığında imza yetkisinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Zira eğer mimarların imza yetkisi olmasaydı, iç mimarlar da mimarlık yaparken aynı bahanelerle bu sektörde pasta payı almış olacaklardı…
Yeri gelmişken imza yetkisi hakkındaki kampanya için buraya göz atmayı unutmayın. Bir de paylaşın tabi. 🙂